İnsanlar için yaşlılık kaçınılmaz bir süreçtir. Bir insani varlık yetişkin olma durumundan sonra, yaşlılığa adım atar. Eğer insan uzun yaşamın iksirini keşfedebilseydi ve bilim; biyolojik, morfolojik ve içsel bozulma ile gerilimlere engel olabilseydi; yaşlılığın sorunları yine de aynı kalacaktı.
Bu bakış açısıyla ihtiyarlarda cinsel yaşam bütünüyle kaybolmaz, ama o yeni bir anlam kazanır. Ellisini geçmiş bir adamın cinsel gücü öylesine karmaşık ve sentetik bir olgudur ki, bu bilgileri istatistikler yardımıyla elde etmek mümkün değildir.
İnsanlar için yaşlılık kaçınılmaz bir süreçtir. Bir insani varlık yetişkin olma durumundan sonra, yaşlılığa adım atar. Eğer insan uzun yaşamın iksirini keşfedebilseydi ve bilim; biyolojik, morfolojik ve içsel bozulma ile gerilimlere engel olabilseydi; yaşlılığın sorunları yine de aynı kalacaktı.
Bu bakış açısıyla ihtiyarlarda cinsel yaşam bütünüyle kaybolmaz, ama o yeni bir anlam kazanır. Ellisini geçmiş bir adamın cinsel gücü öylesine karmaşık ve sentetik bir olgudur ki, bu bilgileri istatistikler yardımıyla elde etmek mümkün değildir.