Yatak Odasında Felsefe'de, Marquis de Sade bütün toplumsal tabuları tek tek ateşe verir. Bir yatak odasında, başkarakterlerin diyalogları şeklinde ilerleyen kitap cinselliğe, felsefeye, dine, ikili ilişkilere değinir ve gerçek mutluluk nasıl olmalı sorusunun yanıtını arar. Fransız İhtilali'ni tamamlayacak tek ahlâki sistemin libertenizm olduğunu iddia eden Marquis de Sade, Yatak Odasında Felsefe'de Eugenie, Dolmancé ve Saint Ange'ın diyaloglarıyla bu iddiasına kanıtlar sunar.
“Yasalar tek kişi için değil, genel için yapılıyor, kişisel çıkar her daim genel çıkarla ters düştüğünden bu yasalar da çıkarlarla çelişki içindedir. Ama toplum için iyi olan yasalar, toplumu oluşturan bireyler için çok kötüdür. Zira yasalar bireyi korumaya veya güvence altına almaya başladığı andan itibaren, insan yaşamının üçte birini zapt eder. Yasalardan nefret eden akıllı bir adamın bunlara karşı duyduğu hoşgörü, yılanlara veya engereklere duyulan hoşgörüye benzer. Yaralayabilirler, zehirleyebilirler ama tıp alanında bazen işe yararlar. İnsan bu zehirli hayvanlardan korunur gibi korur kendini yasalardan. Biraz sağduyuyla, kolaylıkla alınabilecek tedbirlerin ve gizemlerin arkasına sığınarak korur kendini.”
Yatak Odasında Felsefe'de, Marquis de Sade bütün toplumsal tabuları tek tek ateşe verir. Bir yatak odasında, başkarakterlerin diyalogları şeklinde ilerleyen kitap cinselliğe, felsefeye, dine, ikili ilişkilere değinir ve gerçek mutluluk nasıl olmalı sorusunun yanıtını arar. Fransız İhtilali'ni tamamlayacak tek ahlâki sistemin libertenizm olduğunu iddia eden Marquis de Sade, Yatak Odasında Felsefe'de Eugenie, Dolmancé ve Saint Ange'ın diyaloglarıyla bu iddiasına kanıtlar sunar.
“Yasalar tek kişi için değil, genel için yapılıyor, kişisel çıkar her daim genel çıkarla ters düştüğünden bu yasalar da çıkarlarla çelişki içindedir. Ama toplum için iyi olan yasalar, toplumu oluşturan bireyler için çok kötüdür. Zira yasalar bireyi korumaya veya güvence altına almaya başladığı andan itibaren, insan yaşamının üçte birini zapt eder. Yasalardan nefret eden akıllı bir adamın bunlara karşı duyduğu hoşgörü, yılanlara veya engereklere duyulan hoşgörüye benzer. Yaralayabilirler, zehirleyebilirler ama tıp alanında bazen işe yararlar. İnsan bu zehirli hayvanlardan korunur gibi korur kendini yasalardan. Biraz sağduyuyla, kolaylıkla alınabilecek tedbirlerin ve gizemlerin arkasına sığınarak korur kendini.”