Bir Japon, yay ile ok atmayı, sanat olarak dikkate alan ve bir miras olarak ona saygı besleyen geçmişten kalmış anlamda bir spor diye anlamaz, tersine, söyleyeceklerimiz kulağa nedenli tuhaf gelse de, ona bir tapınma, dini bir ayin gözüyle bakar. O böylece, yay ile ok atma sanatı denilince, özellikle bir vucüt antrenmanı, az ya da çok bir spor yeteneği görmemekte, aksine, kökeninin manevi alıştırmalarda aranması gereken ve manevi bir hedefi tutturmadan ibaret bir yetenek anlamaktadır. Şu halde nişancı, esas itibarıyla kendine nişan almakta ve belki de kendi kendine rastlatmayı başarmaktadır.
Bir Japon, yay ile ok atmayı, sanat olarak dikkate alan ve bir miras olarak ona saygı besleyen geçmişten kalmış anlamda bir spor diye anlamaz, tersine, söyleyeceklerimiz kulağa nedenli tuhaf gelse de, ona bir tapınma, dini bir ayin gözüyle bakar. O böylece, yay ile ok atma sanatı denilince, özellikle bir vucüt antrenmanı, az ya da çok bir spor yeteneği görmemekte, aksine, kökeninin manevi alıştırmalarda aranması gereken ve manevi bir hedefi tutturmadan ibaret bir yetenek anlamaktadır. Şu halde nişancı, esas itibarıyla kendine nişan almakta ve belki de kendi kendine rastlatmayı başarmaktadır.