Kendi odasındaki okuyucunun yalnızlığı başka, sinema salonunun karanlığında seyirci kalabalığının ortasında, hareketli film kareleriyle baş başa olan seyircinin yalnızlığı başkadır. Bir televizyon programına aile içerisinde bakan kişi, tiyatroda oyun seyreden kişiden farklıdır. Tiyatro seyircisi gösteri anında orada hazırdır. Alımlama yeniden üretim anında gerçekleşen yani tiyatro seyretme, konser dinleme veya kitap okuma esnasındaki şimdi ve burada görülen belli bir yer ve andır. Alımlayan toplumun biçimi yeniden üretimde önemli bir etkendir.
Bu büyük fantezi yokluğunu sinema ve televizyon programlarında çok rahat görebiliriz. Çoğu batılı ülkenin siyasetinde fark edebileceği gibi fantezi yokluğu, alımlamada, ekonomik sistemin insanlardan beklediği topluma uygun bir tüketici davranışını destekler. Şimdilerde oldukça yaygın olan sanatın kolay ve herkes tarafından anlaşılır olması gerektiği buradan kaynaklanır. Bu anlayış etken olarak sanat eserini kavramaya çabalayan bir alımlayıcıdan değil, edilgen olarak kızartılmış tavuk servisin bekleyen bir tüketiciden hareket eder. Her kim bir sanat eserinin anlamı konusunda alımlayıcılarının niceliğini gözlemler ama niteliğini dikkate almazsa, tüketim endüstrisinin pazarlamaya yönelik bakış açısına öncelik tanırsa, onun için artık önemli olan yalnızca satıştır.
Kendi odasındaki okuyucunun yalnızlığı başka, sinema salonunun karanlığında seyirci kalabalığının ortasında, hareketli film kareleriyle baş başa olan seyircinin yalnızlığı başkadır. Bir televizyon programına aile içerisinde bakan kişi, tiyatroda oyun seyreden kişiden farklıdır. Tiyatro seyircisi gösteri anında orada hazırdır. Alımlama yeniden üretim anında gerçekleşen yani tiyatro seyretme, konser dinleme veya kitap okuma esnasındaki şimdi ve burada görülen belli bir yer ve andır. Alımlayan toplumun biçimi yeniden üretimde önemli bir etkendir.
Bu büyük fantezi yokluğunu sinema ve televizyon programlarında çok rahat görebiliriz. Çoğu batılı ülkenin siyasetinde fark edebileceği gibi fantezi yokluğu, alımlamada, ekonomik sistemin insanlardan beklediği topluma uygun bir tüketici davranışını destekler. Şimdilerde oldukça yaygın olan sanatın kolay ve herkes tarafından anlaşılır olması gerektiği buradan kaynaklanır. Bu anlayış etken olarak sanat eserini kavramaya çabalayan bir alımlayıcıdan değil, edilgen olarak kızartılmış tavuk servisin bekleyen bir tüketiciden hareket eder. Her kim bir sanat eserinin anlamı konusunda alımlayıcılarının niceliğini gözlemler ama niteliğini dikkate almazsa, tüketim endüstrisinin pazarlamaya yönelik bakış açısına öncelik tanırsa, onun için artık önemli olan yalnızca satıştır.