"Böylece insanların onları bulmalarını sağladı ki Allah'ın sözünü gerçek olduğunu ve kıyametin kopmasından şüphe edilmeyeceğini bilsinler. Karanlığa taş atılanlar gibi "Mağara ehli üçtür, dördüncüsü köpekleridir." derler. Veya "Beştir altıncısı köpekleridir." derler. Yahut "Yedidir, sekizincileri köpekleridir." derler. "Onların sayısını en iyi bilen Rabb'imdir'de.
Onlar mağara da üç yüz sene eğleştiler. Buna dokuz daha kattılar. Onların ne kadar kaldıklarını en iyi Allah bilir, de. (Kuran-ı Kerim/Kehf Suresi)"
Yedi Uyurlar olarak da bilinen Ashab-ı Kehf kıssası farklı din ve kültürlerde kendisine yer bulan bir anlatıdır. Öncelikle çeşitli kültürel etkileşimler neticesinde kesin menşei şu an için tespit edilemeyen bir hikayenin pek çok kavim tarafından güzel bulunarak tedahül edildiği düşünülebilir. Diğer yandan insanları doğruya sevk ve teşvik eden ilahi telkinlerin hep aynı yolu izlediği düşünülebilir. Kuran-ı Kerim'de de kendisine yer bulab bu anlatı, aslında uyumaya değil dirilişe ve yeniden doğuşa işaret etmektedir. Tarih boyunca pek son sanatkarı etkileyen bu hikayeyi bir de Lafzalı Nuri'den dinleyin.
"Böylece insanların onları bulmalarını sağladı ki Allah'ın sözünü gerçek olduğunu ve kıyametin kopmasından şüphe edilmeyeceğini bilsinler. Karanlığa taş atılanlar gibi "Mağara ehli üçtür, dördüncüsü köpekleridir." derler. Veya "Beştir altıncısı köpekleridir." derler. Yahut "Yedidir, sekizincileri köpekleridir." derler. "Onların sayısını en iyi bilen Rabb'imdir'de.
Onlar mağara da üç yüz sene eğleştiler. Buna dokuz daha kattılar. Onların ne kadar kaldıklarını en iyi Allah bilir, de. (Kuran-ı Kerim/Kehf Suresi)"
Yedi Uyurlar olarak da bilinen Ashab-ı Kehf kıssası farklı din ve kültürlerde kendisine yer bulan bir anlatıdır. Öncelikle çeşitli kültürel etkileşimler neticesinde kesin menşei şu an için tespit edilemeyen bir hikayenin pek çok kavim tarafından güzel bulunarak tedahül edildiği düşünülebilir. Diğer yandan insanları doğruya sevk ve teşvik eden ilahi telkinlerin hep aynı yolu izlediği düşünülebilir. Kuran-ı Kerim'de de kendisine yer bulab bu anlatı, aslında uyumaya değil dirilişe ve yeniden doğuşa işaret etmektedir. Tarih boyunca pek son sanatkarı etkileyen bu hikayeyi bir de Lafzalı Nuri'den dinleyin.