Tarihî gerçeklerin peşinden gitmeye, az bilinen konulara odaklanmaya devam ediyoruz. Bu, bizim yalnız tarihî değil ilmî vazifemiz de. Bu ay kapak dosyamızda tam da böyle bir mevzuyu ele aldık. Tarihte nam salmış meşhur Sultan Gazneli Mahmud'un şanla, şerefle dolu hayatına yolculuk yaptık…
Sultan Mahmud, ilk Müslüman Türk devletlerinden Gaznelilerin en kudretli hükümdarıdır. Hindistan fatihidir.
Kendisi hakkında Doğu'da ve Batı'da çok şey söylendi; yazıldı, çizildi. Ancak bunca parlak zaferlere rağmen, dünyevî hevesler uğruna ganimet peşinde koşan birisiymiş gibi mesnetsiz iftiralara maruz kaldı.
Siyasetin gölgesinde kalan sultan için hakikat öyle değildi elbette. Tetkik ettikçe derinleşen, derinleştikçe deryalaşan bir hükümdardı Gazneli Mahmud. İyi eğitim almış, mutasavvıf, âlim bir şahsiyetti. Dünya malına değer vermeyen, cömertliği düstur edinmiş, İslâm hakikatinden ayrılmayan gönül ehli sultandı.
Ömrünü İ‘la-yı Kelimetullah uğranda harcayan sultan, bazılarının dediği gibi ganimet peşinde koşmamış, fetihlerini İslâmiyet'i yaymak maksadıyla yapmıştır. Ehl-i Sünnet müdafaası için sapık fırkalarla mücadeleyi şiar edinmiş, Müslümanları Ehl-i Sünnet sancağı altında toplamak için çalışmış; bu uğurda kılıç sallamaktan geri durmamıştır.
İlim adamlarına büyük hürmet gösteren, adaletten ayrılmayan, ilim, sanat ve edebiyat ehline türlü ihsanlarda bulunan cihangir sultanı ne kadar anlatsak azdır.
Yavuz Sultan Selim'in bir şiirinde dediği gibi;
“Bu seferler, bu at koşturmalar beyhude değil!
Biz gönülleri toplu bulundurmak için perişan oluyoruz.”
Tarihî gerçeklerle yüzleştiğimiz yeni bir sayıyla daha sizlerleyiz. Keyifli ve istifadeli okumalar dileriz…
Tarihî gerçeklerin peşinden gitmeye, az bilinen konulara odaklanmaya devam ediyoruz. Bu, bizim yalnız tarihî değil ilmî vazifemiz de. Bu ay kapak dosyamızda tam da böyle bir mevzuyu ele aldık. Tarihte nam salmış meşhur Sultan Gazneli Mahmud'un şanla, şerefle dolu hayatına yolculuk yaptık…
Sultan Mahmud, ilk Müslüman Türk devletlerinden Gaznelilerin en kudretli hükümdarıdır. Hindistan fatihidir.
Kendisi hakkında Doğu'da ve Batı'da çok şey söylendi; yazıldı, çizildi. Ancak bunca parlak zaferlere rağmen, dünyevî hevesler uğruna ganimet peşinde koşan birisiymiş gibi mesnetsiz iftiralara maruz kaldı.
Siyasetin gölgesinde kalan sultan için hakikat öyle değildi elbette. Tetkik ettikçe derinleşen, derinleştikçe deryalaşan bir hükümdardı Gazneli Mahmud. İyi eğitim almış, mutasavvıf, âlim bir şahsiyetti. Dünya malına değer vermeyen, cömertliği düstur edinmiş, İslâm hakikatinden ayrılmayan gönül ehli sultandı.
Ömrünü İ‘la-yı Kelimetullah uğranda harcayan sultan, bazılarının dediği gibi ganimet peşinde koşmamış, fetihlerini İslâmiyet'i yaymak maksadıyla yapmıştır. Ehl-i Sünnet müdafaası için sapık fırkalarla mücadeleyi şiar edinmiş, Müslümanları Ehl-i Sünnet sancağı altında toplamak için çalışmış; bu uğurda kılıç sallamaktan geri durmamıştır.
İlim adamlarına büyük hürmet gösteren, adaletten ayrılmayan, ilim, sanat ve edebiyat ehline türlü ihsanlarda bulunan cihangir sultanı ne kadar anlatsak azdır.
Yavuz Sultan Selim'in bir şiirinde dediği gibi;
“Bu seferler, bu at koşturmalar beyhude değil!
Biz gönülleri toplu bulundurmak için perişan oluyoruz.”
Tarihî gerçeklerle yüzleştiğimiz yeni bir sayıyla daha sizlerleyiz. Keyifli ve istifadeli okumalar dileriz…