'Sana yemin ederim, bir hayvan bile yapamaz yaptığımı.' Pilot Guillaumet, uçağının çakıldığı karlı dağlardan inadı sayesinde kurtulduğunda dostu Saint-Exupery'ye böyle anlatıyordu sırrını. Aynı yaşama inadı daha sonra Saint-Exupery'nin de hayatını Sahra'da kurtaracak, bir Bedevi onu ve telsizcisini tesadüfen bulana dek yazar ölüme direnecekti.
Küçük Prens'in yaratıcısının hümanizmini bu büyük yaşama aşkı besliyordu; çöllere, denizlere, dağlara, insana ve özgürlüğe duyduğu derin, bitimsiz aşk...
Edebiyattan önce uçmaya adadığı yaşamıyla pilot Saint-Exupery, Sahra'nın altın kumullarının ve Akdeniz'in duru maviliğinin Sait Faik'idir. Onun sebatkar insanı pilottur; rüzgara, yağmura, yıldırıma meydan okuyan, sadece dağların yüksek düzlüklerinde nefes alabilen, makinesi artık elinin uzantısı olmuş, dünyanın üzerinden uçtukça, yaşama, yaşamın mucizesine daha da sevdalanan pilot.
“Dünya bize kendi hakkımızda bütün kitapların öğrettiğinden daha fazlasını öğretir. Çünkü direnir bize. İnsan engelle boy ölçüştüğü zaman tanır kendini. Ama buna ulaşabilmesi için elinde bir araç bulunması gerekir. Bir rende ister ya da bir saban. Köylü, toprağında çalışırken, yavaş yavaş, doğadan bir iki giz koparır; ve ortaya çıkardığı gerçek evrenseldir. Havayollarının aracı olan uçak da aynı biçimde insanı bütün eski sorunlarla karşı karşıya getirir.”
- Antoine de Saint-Exupery
'Sana yemin ederim, bir hayvan bile yapamaz yaptığımı.' Pilot Guillaumet, uçağının çakıldığı karlı dağlardan inadı sayesinde kurtulduğunda dostu Saint-Exupery'ye böyle anlatıyordu sırrını. Aynı yaşama inadı daha sonra Saint-Exupery'nin de hayatını Sahra'da kurtaracak, bir Bedevi onu ve telsizcisini tesadüfen bulana dek yazar ölüme direnecekti.
Küçük Prens'in yaratıcısının hümanizmini bu büyük yaşama aşkı besliyordu; çöllere, denizlere, dağlara, insana ve özgürlüğe duyduğu derin, bitimsiz aşk...
Edebiyattan önce uçmaya adadığı yaşamıyla pilot Saint-Exupery, Sahra'nın altın kumullarının ve Akdeniz'in duru maviliğinin Sait Faik'idir. Onun sebatkar insanı pilottur; rüzgara, yağmura, yıldırıma meydan okuyan, sadece dağların yüksek düzlüklerinde nefes alabilen, makinesi artık elinin uzantısı olmuş, dünyanın üzerinden uçtukça, yaşama, yaşamın mucizesine daha da sevdalanan pilot.
“Dünya bize kendi hakkımızda bütün kitapların öğrettiğinden daha fazlasını öğretir. Çünkü direnir bize. İnsan engelle boy ölçüştüğü zaman tanır kendini. Ama buna ulaşabilmesi için elinde bir araç bulunması gerekir. Bir rende ister ya da bir saban. Köylü, toprağında çalışırken, yavaş yavaş, doğadan bir iki giz koparır; ve ortaya çıkardığı gerçek evrenseldir. Havayollarının aracı olan uçak da aynı biçimde insanı bütün eski sorunlarla karşı karşıya getirir.”
- Antoine de Saint-Exupery