Mavi Vatan'ın Getirdikleri…
Mücadele, “Kazanacağım” diye yola çıkanların eylemidir. Durakladığınız anda kaybedersiniz. İşte bugünler; denizleri ve denizciliği bu ulusun geleceğinin güvencesi olarak gören tüm deniz severlerin, “Mavi Vatan” uğruna verilen bu mücadelede elinden geleni yapması gereken günler. İçinde yaşadığımız bilgi çağının değişim hızı karşısında tek çıkış yolumuz, yenilikçilik. Yenilikçilik de bilgiye dayanıyor. Yenilikçi kültür, aktarılan enformasyonun bilgiye ve bilginin de yaratıcılığa dönüştürülmesini sağlayan bir paylaşımı gerektiriyor. Bilginin artı değer yaratmasının sırrı da burada. Bilge denizciler, denizlerde karşılaştıkları zor yaşam koşullarıyla edindikleri deneyimlerini, en azından yazarak genç denizci kuşaklara aktarmalılar. Çünkü yazmak, denizciliğin etrafa saçılmış parçalarını bir araya getirmenin tek yolu. Bu görüşle, denizlere ve denizciliğe gönül verenler arasında bilgi değişiminin yoğun, kalıcı ama sağlıklı bir biçimde yapılabilmesini temin için Yeni Deniz Mecmuası da konum ve yönetim değişikliğine gitti. Bu sayıdan itibaren Pankuş Yayınları'nın zengin ve modern olanak şemsiyesi altında hazırlanıp siz değerli denizcilere ulaşırken, Mavi Vatan bağlamında sürdürdüğümüz mücadelemizi daha geniş halk kitlelerine, çok daha etkin ve çekici biçimde sunabilmek, temel ilkemiz.
Bu sayımızda da yine ses getirecek, bilgi ve nostalji yoğun yazılarla karşınızdayız. Cem Gürdeniz zor zamanların ilacı olarak “Mavi Vatan”ı tarif ediyor. Levent Akson, sıvılaştırılmış doğal gazı geleceğin yakıtı olarak tanımlıyor. Özgün Uçar, Seyr-i Sefain rehberlerini bir görsel şölen biçiminde sunuyor. Murat Koraltürk de DB Deniz Nakliyatı şirketinin, her biri ayrı tarih yazan gemileriyle dergimizde. İlginç bir seyahat öyküsü, Ömer Bozkurt'un kalemiyle sizleri hayal âlemine götürecek. Olcay Başeğmez, Peking gemisi ile denizcilik tarihinin o kendine özgü kokusunu betimlerken Barbaros Büyüksağnak'ın kutuplar ve okyanuslar hakkındaki endişelerini sizlerle paylaşmak niyetindeyiz. Balıkçılığımızı bekleyen zor günler, Nezih Bilecik tarafından uyarıcı bir dille hatırlatılıyor. Hemen ardında Evren Ertür, bizlere barbunya balıklarını tanıtacak. Derya Şerif Yarkın, denizciliğin farklı bir yönüne değinmiş; Akdeniz denizcilerine özgü inanışlar. Kayzer'in korsan gemisi SMS Wolf'un hikâyesi ilginizi çekecek. Aydın Eken, bir tarih belgesi hazırlamış. Bu önemli belgeyi siz okuyucularımıza bölümler halinde sunmayı düşündük. Denizcinin yaşam hikâyesine konu olmuş gemi gongunu Ali İbrahim Kontaytekin'in hoş anlatımıyla okurken, Beril Baylan denizde siber güvenlik konusuna dikkatimizi çekiyor. Aristoteles'ten bugüne Ege ve Doğu Akdeniz rüzgârları, sayfalarımıza Yaz Poyraz'ın yazısıyla taşınıyor. Suray Duran ve Derya Şerif Yarkın suda boğulmaları nasıl fark edebileceğimizi yazıyor. Enver Yetkili, KKTC denizciliği ve sorunları hakkındaki makalesi ile bizleri aydınlatırken, Artun Ünsal lezzetli bir alabalık tarifi veriyor. Adil Tuğcu'nun film önerisi de göz ardı edilecek gibi değil. İyi okumalar… Viya böyle!
Mavi Vatan'ın Getirdikleri…
Mücadele, “Kazanacağım” diye yola çıkanların eylemidir. Durakladığınız anda kaybedersiniz. İşte bugünler; denizleri ve denizciliği bu ulusun geleceğinin güvencesi olarak gören tüm deniz severlerin, “Mavi Vatan” uğruna verilen bu mücadelede elinden geleni yapması gereken günler. İçinde yaşadığımız bilgi çağının değişim hızı karşısında tek çıkış yolumuz, yenilikçilik. Yenilikçilik de bilgiye dayanıyor. Yenilikçi kültür, aktarılan enformasyonun bilgiye ve bilginin de yaratıcılığa dönüştürülmesini sağlayan bir paylaşımı gerektiriyor. Bilginin artı değer yaratmasının sırrı da burada. Bilge denizciler, denizlerde karşılaştıkları zor yaşam koşullarıyla edindikleri deneyimlerini, en azından yazarak genç denizci kuşaklara aktarmalılar. Çünkü yazmak, denizciliğin etrafa saçılmış parçalarını bir araya getirmenin tek yolu. Bu görüşle, denizlere ve denizciliğe gönül verenler arasında bilgi değişiminin yoğun, kalıcı ama sağlıklı bir biçimde yapılabilmesini temin için Yeni Deniz Mecmuası da konum ve yönetim değişikliğine gitti. Bu sayıdan itibaren Pankuş Yayınları'nın zengin ve modern olanak şemsiyesi altında hazırlanıp siz değerli denizcilere ulaşırken, Mavi Vatan bağlamında sürdürdüğümüz mücadelemizi daha geniş halk kitlelerine, çok daha etkin ve çekici biçimde sunabilmek, temel ilkemiz.
Bu sayımızda da yine ses getirecek, bilgi ve nostalji yoğun yazılarla karşınızdayız. Cem Gürdeniz zor zamanların ilacı olarak “Mavi Vatan”ı tarif ediyor. Levent Akson, sıvılaştırılmış doğal gazı geleceğin yakıtı olarak tanımlıyor. Özgün Uçar, Seyr-i Sefain rehberlerini bir görsel şölen biçiminde sunuyor. Murat Koraltürk de DB Deniz Nakliyatı şirketinin, her biri ayrı tarih yazan gemileriyle dergimizde. İlginç bir seyahat öyküsü, Ömer Bozkurt'un kalemiyle sizleri hayal âlemine götürecek. Olcay Başeğmez, Peking gemisi ile denizcilik tarihinin o kendine özgü kokusunu betimlerken Barbaros Büyüksağnak'ın kutuplar ve okyanuslar hakkındaki endişelerini sizlerle paylaşmak niyetindeyiz. Balıkçılığımızı bekleyen zor günler, Nezih Bilecik tarafından uyarıcı bir dille hatırlatılıyor. Hemen ardında Evren Ertür, bizlere barbunya balıklarını tanıtacak. Derya Şerif Yarkın, denizciliğin farklı bir yönüne değinmiş; Akdeniz denizcilerine özgü inanışlar. Kayzer'in korsan gemisi SMS Wolf'un hikâyesi ilginizi çekecek. Aydın Eken, bir tarih belgesi hazırlamış. Bu önemli belgeyi siz okuyucularımıza bölümler halinde sunmayı düşündük. Denizcinin yaşam hikâyesine konu olmuş gemi gongunu Ali İbrahim Kontaytekin'in hoş anlatımıyla okurken, Beril Baylan denizde siber güvenlik konusuna dikkatimizi çekiyor. Aristoteles'ten bugüne Ege ve Doğu Akdeniz rüzgârları, sayfalarımıza Yaz Poyraz'ın yazısıyla taşınıyor. Suray Duran ve Derya Şerif Yarkın suda boğulmaları nasıl fark edebileceğimizi yazıyor. Enver Yetkili, KKTC denizciliği ve sorunları hakkındaki makalesi ile bizleri aydınlatırken, Artun Ünsal lezzetli bir alabalık tarifi veriyor. Adil Tuğcu'nun film önerisi de göz ardı edilecek gibi değil. İyi okumalar… Viya böyle!