Mavi Vatan'dan…
83 yıl önce yitirdiğimiz Büyük Önder Mustafa Kemal ATATÜRK'ün “En büyük eserim” dediği Cumhuriyetimiz 98 yaşında. Güzel yurdumuz gerek güvenlik gerekse ekonomik açıdan yalnız Mavi Vatan'da değil, tüm dünya denizleriyle doğal ilişki içerisinde dünyanın ana jeopolitik ve jeostratejik alanlarından birinde kurulu olması nedeniyle denizcilik alanında tarih boyunca önemli rol oynamıştır. Bu bağlamda genç Türkiye Cumhuriyeti, denizciliği Türk'ün büyük ulusal ülküsü olarak düşünemeyen Osmanlı'nın stratejik hatalarını en kısa zamanda onarmak amacıyla çok çabalamış ve her alanda büyük başarılar elde etmiştir. Yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin içinde bulunduğu zor koşullar, askeri donanmanın yetersizliği, Osmanlı deniz ticaret filosunun I. Dünya Savaşı yıllarında elinde bulundurduğu gemi sayısına ve gemilerin tonaj kapasitelerine bakılarak bile rahatlıkla görülebilir. Cumhuriyet'le birlikte deniz işletmelerindeki yabancı üstünlüğünü kırmak ve deniz ulaşımını ulusal gemiler ile sağlayabilmek amacıyla, limanların iyileştirilmesi ve yeni iskelelerin yapılması, limanların demiryolu ile iç bölgelere bağlanması, navlun değerlerinin Türk lirası üzerinden belirlenmesi, özel sektörün gemi yapımı ve onarımı faaliyetlerinde desteklenmesi ve sermaye sağlanması gibi alanlarda çalışmalar yapılarak denizcilik faaliyetlerinin hızla ulusallaştırılması sağlanmıştır. Atamızı ve ona destek veren değerli büyüklerimizi minnet ve şükranla anıyoruz. Yaşasın Cumhuriyet! Coğrafyanın gereği olarak bir “Denizci Ülke”de yaşamakta olan Türk ulusunun “Denizci Ulus” olması yolunda Hamit Naci Mavi Vatan Vakfı'nın kurulması, tarihi önem taşıyan mutlu bir gelişme. Bu girişimi başlatan ve sürdürecek olan denizcilerimize şükranlarımızı sunarken destekliyor, başarılar diliyoruz. Can Yücel'in derin anlamlar içeren bir şiiriyle başladığımız bu sayımızda da ilginizi çekeceğine emin olduğumuz çok değerli çalışmalarla karşınızdayız. Cem Gürdeniz, Mavi Vatan Vakfı'nın kuruluş haberini vermenin yanında denizcileşme ve din arasındaki ilişkiyi irdelemiş. Ergun Türkcan, bu çalışmayı destekleyen ve geliştiren bilgileri akademik anlatımla sunuyor. Talip Özcengiz, Portekiz'e özgü bir müzik türü olan Fado'yu bir denizcinin duygularıyla bezemiş. Selim Özen, müzede izlerken pek özen göstermediğimiz saltanat kayıklarının gizemine dikkat çekiyor. Kanal İstanbul Projesi'nin olası aksak yönlerini Sedat Tenker deniz kazaları yönünden, Erdal Yazıcı ise seyir uygulamaları bakımından görüşlere açmışlar. Volkan Özdemir, sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) hakkında akademik bilgiler veriyor. Mehmet Ali Sökmen, bir denizcinin gönlünden geçenlerin yer aldığı şiirleri ve şarkıları, anlamlı bir biçimde anımsatmış. Ülkemiz denizcilik sanayisinde bir ilk olan yerli motor üretimi faaliyeti, Ali Bozoğlu tarafından düşündürücü bir anlatımla kaleme alınmış. Ali Cömert, ülke tanıtımında yapılabilecek yanlışlıklara denizcilerin ortak olmamalarını dilemiş, haklı öneriler sıralamış. Caner Şaka, pandeminin neden olduğu ilginç gelişmelerden birini düşündürücü mizah biçiminde okurlarımıza sunuyor. Merak etmemize karşın, yeterince araştırmadığımız bir konu, Akdeniz'in adlandırılması, Derya Şerif Yarkın'ın ilginç anlatımıyla dergimizde. Sitem Ateş, okudukça sizleri düşüncelere dalıp uzaklara götürecek bir üslupla “Deniz Bitti” diyor. Cemil Şen, denizcilik tarihimizdeki ilginç bir gelişmeyi anımsatıp Atilla Hülagu'yu anmış. Ali İbrahim Kontaytekin, Hobart Paşa'nın ilginç yaşam öyküsünü paylaşmış. Ahmet Büke, unutulacağından endişe duyduğu Denizcilik folklorunun önemini vurgularken Mustafa Kaymakçı, Kurtuluş Savaşı sırasında Rodoslu Türk denizcilerin özverili ve cesaret dolu desteklerini gözler önüne seriyor. Ayhan Edin ve Aydın Eken'in önceki sayılarımızda başlattıkları incelemeler bu sayımızda sonuca ulaşıyor. Dergimizin kapak fotoğrafında betimlenen, bir konteyner gemisinde sınırlı olanaklarla yeni yılı kutlama hazırlığı yapan gemicinin duygularıyla, 2022 yılını aileniz ve sevdiklerinizle birlikte mutlu ve sağlıklı günlerde yaşamanızı dileriz. Cumhuriyetimizin sonsuza kadar yaşayacağına olan inancımızı bir kez daha tekrarlıyor, sizlere iyi okumalar diliyoruz.
Mavi Vatan'dan…
83 yıl önce yitirdiğimiz Büyük Önder Mustafa Kemal ATATÜRK'ün “En büyük eserim” dediği Cumhuriyetimiz 98 yaşında. Güzel yurdumuz gerek güvenlik gerekse ekonomik açıdan yalnız Mavi Vatan'da değil, tüm dünya denizleriyle doğal ilişki içerisinde dünyanın ana jeopolitik ve jeostratejik alanlarından birinde kurulu olması nedeniyle denizcilik alanında tarih boyunca önemli rol oynamıştır. Bu bağlamda genç Türkiye Cumhuriyeti, denizciliği Türk'ün büyük ulusal ülküsü olarak düşünemeyen Osmanlı'nın stratejik hatalarını en kısa zamanda onarmak amacıyla çok çabalamış ve her alanda büyük başarılar elde etmiştir. Yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin içinde bulunduğu zor koşullar, askeri donanmanın yetersizliği, Osmanlı deniz ticaret filosunun I. Dünya Savaşı yıllarında elinde bulundurduğu gemi sayısına ve gemilerin tonaj kapasitelerine bakılarak bile rahatlıkla görülebilir. Cumhuriyet'le birlikte deniz işletmelerindeki yabancı üstünlüğünü kırmak ve deniz ulaşımını ulusal gemiler ile sağlayabilmek amacıyla, limanların iyileştirilmesi ve yeni iskelelerin yapılması, limanların demiryolu ile iç bölgelere bağlanması, navlun değerlerinin Türk lirası üzerinden belirlenmesi, özel sektörün gemi yapımı ve onarımı faaliyetlerinde desteklenmesi ve sermaye sağlanması gibi alanlarda çalışmalar yapılarak denizcilik faaliyetlerinin hızla ulusallaştırılması sağlanmıştır. Atamızı ve ona destek veren değerli büyüklerimizi minnet ve şükranla anıyoruz. Yaşasın Cumhuriyet! Coğrafyanın gereği olarak bir “Denizci Ülke”de yaşamakta olan Türk ulusunun “Denizci Ulus” olması yolunda Hamit Naci Mavi Vatan Vakfı'nın kurulması, tarihi önem taşıyan mutlu bir gelişme. Bu girişimi başlatan ve sürdürecek olan denizcilerimize şükranlarımızı sunarken destekliyor, başarılar diliyoruz. Can Yücel'in derin anlamlar içeren bir şiiriyle başladığımız bu sayımızda da ilginizi çekeceğine emin olduğumuz çok değerli çalışmalarla karşınızdayız. Cem Gürdeniz, Mavi Vatan Vakfı'nın kuruluş haberini vermenin yanında denizcileşme ve din arasındaki ilişkiyi irdelemiş. Ergun Türkcan, bu çalışmayı destekleyen ve geliştiren bilgileri akademik anlatımla sunuyor. Talip Özcengiz, Portekiz'e özgü bir müzik türü olan Fado'yu bir denizcinin duygularıyla bezemiş. Selim Özen, müzede izlerken pek özen göstermediğimiz saltanat kayıklarının gizemine dikkat çekiyor. Kanal İstanbul Projesi'nin olası aksak yönlerini Sedat Tenker deniz kazaları yönünden, Erdal Yazıcı ise seyir uygulamaları bakımından görüşlere açmışlar. Volkan Özdemir, sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) hakkında akademik bilgiler veriyor. Mehmet Ali Sökmen, bir denizcinin gönlünden geçenlerin yer aldığı şiirleri ve şarkıları, anlamlı bir biçimde anımsatmış. Ülkemiz denizcilik sanayisinde bir ilk olan yerli motor üretimi faaliyeti, Ali Bozoğlu tarafından düşündürücü bir anlatımla kaleme alınmış. Ali Cömert, ülke tanıtımında yapılabilecek yanlışlıklara denizcilerin ortak olmamalarını dilemiş, haklı öneriler sıralamış. Caner Şaka, pandeminin neden olduğu ilginç gelişmelerden birini düşündürücü mizah biçiminde okurlarımıza sunuyor. Merak etmemize karşın, yeterince araştırmadığımız bir konu, Akdeniz'in adlandırılması, Derya Şerif Yarkın'ın ilginç anlatımıyla dergimizde. Sitem Ateş, okudukça sizleri düşüncelere dalıp uzaklara götürecek bir üslupla “Deniz Bitti” diyor. Cemil Şen, denizcilik tarihimizdeki ilginç bir gelişmeyi anımsatıp Atilla Hülagu'yu anmış. Ali İbrahim Kontaytekin, Hobart Paşa'nın ilginç yaşam öyküsünü paylaşmış. Ahmet Büke, unutulacağından endişe duyduğu Denizcilik folklorunun önemini vurgularken Mustafa Kaymakçı, Kurtuluş Savaşı sırasında Rodoslu Türk denizcilerin özverili ve cesaret dolu desteklerini gözler önüne seriyor. Ayhan Edin ve Aydın Eken'in önceki sayılarımızda başlattıkları incelemeler bu sayımızda sonuca ulaşıyor. Dergimizin kapak fotoğrafında betimlenen, bir konteyner gemisinde sınırlı olanaklarla yeni yılı kutlama hazırlığı yapan gemicinin duygularıyla, 2022 yılını aileniz ve sevdiklerinizle birlikte mutlu ve sağlıklı günlerde yaşamanızı dileriz. Cumhuriyetimizin sonsuza kadar yaşayacağına olan inancımızı bir kez daha tekrarlıyor, sizlere iyi okumalar diliyoruz.