Yeni Dünya

Stok Kodu:
9786053426110
Boyut:
12.50x19.50
Sayfa Sayısı:
143
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021-04
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
10,00
9786053426110
733116
Yeni Dünya
Yeni Dünya
10.00

Kızlar iki üç günde bir gelip saçlarına maşa vurdururlardı. Allah bereket versin, beş on kuruşları nasip olurdu. Günün birinde baktım, kızlardan biri işini bitirince çekip gideceğine Yusuf'un dükkânında oturup sohbet ediyor. ‘Allah Allah!' dedim. Yusuf'un da konuşacak lafı olur mu ki? Kız da ona söyleyecek ne bulur?

Anahtarı uzatıp ‘Al Emmioğlu, bu sende kalsın. Selamını aldım, artık buralarda duramam. Herhâlde onu bulmalıyım!' dedi. ‘Aman Yusuf, etme Yusuf.' demeye vakit kalmadan çekti gitti. İşte o gidiş.”
Düşünceli bir tavırla başını sallayarak: “Çoluk çocuğu ortada kaldı.” dedi. “Bu kadar sene karşıbekarşı esnaflık ettik. Aynı sanatın ekmeğini yedik. Onlara bakmak bize düştü artık!”

İçimde tuhaf bir utanma vardı. Güzel bir manzara için bir günlük alışkanlığımı değiştirmek, bir gecelik rahatımı feda etmek, bana kaybedilmiş bir alışveriş gibi gelirken bir kuru selamın arkasından başını alıp giden Yusuf'u ve onun, içinde kim bilir ne dünyalar yaşayan saçsız başını düşünüyordum.
Dört elle sarıldığımız birçok kıymetin; uğrunda, sahici bir insan gibi kalbimiz ve kafamızla yaşamayı feda ettiğimiz binlerce sözde önemli şeyin ne kadar kolay fırlatılıp atılabileceğini bana öğreten Yusuf! Benden de sana selam olsun...

Kızlar iki üç günde bir gelip saçlarına maşa vurdururlardı. Allah bereket versin, beş on kuruşları nasip olurdu. Günün birinde baktım, kızlardan biri işini bitirince çekip gideceğine Yusuf'un dükkânında oturup sohbet ediyor. ‘Allah Allah!' dedim. Yusuf'un da konuşacak lafı olur mu ki? Kız da ona söyleyecek ne bulur?

Anahtarı uzatıp ‘Al Emmioğlu, bu sende kalsın. Selamını aldım, artık buralarda duramam. Herhâlde onu bulmalıyım!' dedi. ‘Aman Yusuf, etme Yusuf.' demeye vakit kalmadan çekti gitti. İşte o gidiş.”
Düşünceli bir tavırla başını sallayarak: “Çoluk çocuğu ortada kaldı.” dedi. “Bu kadar sene karşıbekarşı esnaflık ettik. Aynı sanatın ekmeğini yedik. Onlara bakmak bize düştü artık!”

İçimde tuhaf bir utanma vardı. Güzel bir manzara için bir günlük alışkanlığımı değiştirmek, bir gecelik rahatımı feda etmek, bana kaybedilmiş bir alışveriş gibi gelirken bir kuru selamın arkasından başını alıp giden Yusuf'u ve onun, içinde kim bilir ne dünyalar yaşayan saçsız başını düşünüyordum.
Dört elle sarıldığımız birçok kıymetin; uğrunda, sahici bir insan gibi kalbimiz ve kafamızla yaşamayı feda ettiğimiz binlerce sözde önemli şeyin ne kadar kolay fırlatılıp atılabileceğini bana öğreten Yusuf! Benden de sana selam olsun...

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat