Gelecekle ilgili öngörülerde, dünyanın çok daha hızlı değişimlere uğrayacağı ve uluslararası ilişkilerin daha da karmaşık hale geleceği beklenmektedir. Ortaya çıkacak uluslararası yapıda kıtlaşan kaynaklar nedeniyle güç mücadelelerinin artarak devam edeceği, durumsal ve kısa vadeli ittifakların geçerli olacağı ve yaşanacak çatışmalar sonucunda kitlesel göçlerin süreceği düşünülmektedir. Türkiye'nin karmaşık, çatışmalara yakın ve güç mücadelelerinin merkezindeki coğrafyası nedeniyle, uygulayacağı dış politika ve ekonomi politiği çok daha önemli bir hale gelecektir.
14. yüzyıl düşünürlerinden İbn Haldun'un yüzyıllar önce ortaya koyduğu “coğrafyanın insanların kaderini belirlediği” mealindeki bilindik söylemine benzer şekilde, Türkiye ve komşusu Rusya Federasyonu arasındaki ilişkilerin öncelikle barış içinde sürdürülmesi daha sonra da geliştirilmesi zorunlu gözükmektedir. Son dönemde bölgemizde yaşanan çok önemli gelişmelerin odağını da teşkil eden bu konu tüm boyutlarıyla incelenmeye muhtaçtır. “Soğuk Savaş Sonrası Türk Dış Politikasının Ekonomi Politiği: Türkiye Cumhuriyeti-Rusya Federasyonu İlişkileri Örneği” adlı doktora tezimden istifadeyle hazırlanan bu kitapla tarihsel çerçeveyi de çizmek suretiyle, soğuk savaş sonrasındaki Türk dış politikasının RF ile olan ilişkiler bağlamında ekonomi politik bir perspektifle incelenmesi amaçlanmıştır.
Akademiye ve araştırma yapanlar için geleceğe ışık tutabilecek bir kaynak oluşturabilmek en büyük emelimdir.
Harun Semercioğlu
Gelecekle ilgili öngörülerde, dünyanın çok daha hızlı değişimlere uğrayacağı ve uluslararası ilişkilerin daha da karmaşık hale geleceği beklenmektedir. Ortaya çıkacak uluslararası yapıda kıtlaşan kaynaklar nedeniyle güç mücadelelerinin artarak devam edeceği, durumsal ve kısa vadeli ittifakların geçerli olacağı ve yaşanacak çatışmalar sonucunda kitlesel göçlerin süreceği düşünülmektedir. Türkiye'nin karmaşık, çatışmalara yakın ve güç mücadelelerinin merkezindeki coğrafyası nedeniyle, uygulayacağı dış politika ve ekonomi politiği çok daha önemli bir hale gelecektir.
14. yüzyıl düşünürlerinden İbn Haldun'un yüzyıllar önce ortaya koyduğu “coğrafyanın insanların kaderini belirlediği” mealindeki bilindik söylemine benzer şekilde, Türkiye ve komşusu Rusya Federasyonu arasındaki ilişkilerin öncelikle barış içinde sürdürülmesi daha sonra da geliştirilmesi zorunlu gözükmektedir. Son dönemde bölgemizde yaşanan çok önemli gelişmelerin odağını da teşkil eden bu konu tüm boyutlarıyla incelenmeye muhtaçtır. “Soğuk Savaş Sonrası Türk Dış Politikasının Ekonomi Politiği: Türkiye Cumhuriyeti-Rusya Federasyonu İlişkileri Örneği” adlı doktora tezimden istifadeyle hazırlanan bu kitapla tarihsel çerçeveyi de çizmek suretiyle, soğuk savaş sonrasındaki Türk dış politikasının RF ile olan ilişkiler bağlamında ekonomi politik bir perspektifle incelenmesi amaçlanmıştır.
Akademiye ve araştırma yapanlar için geleceğe ışık tutabilecek bir kaynak oluşturabilmek en büyük emelimdir.
Harun Semercioğlu