Neredeyse insanlık tarihi kadar eski bir kavram olan savaş, günümüzde bilindik anlamlarından iyice sıyrılmaya başlamış durumda artık. Savaşların gerçek tekelleri olan devletlerin yerine giderek devlet benzeri aktörlerin, hatta kısmen özel aktörlerin yerel savaş lordlarından gerilla gruplarına, dünya çapında faaliyet gösteren paralı askerlik şirketlerinden uluslararası terör ağlarına kadar- geçmesiyle, bir ekonomik faaliyet alanı haline de gelen savaşların yapısı değişime uğruyor. Son on yirmi yılda çehresi adım adım değişen "savaş" kavramını ele alan Herfried Münkler, kapsamlı analizinde klasik devlet savaşlarının ortadan kalkışının panoramasını ortaya koyuyor. "Yeni savaşlar"ı eski savaş biçimleriyle karşılaştırarak bunların karakteristik özelliklerini de netleştiriyor. Devletin kontrolünden çıkan savaşların "özelleştirilmesi", silah teknolojisindeki gelişim, savaşın asimetrikleşmesi, cephelerin ortadan kalkması, şiddet biçimlerinin "özerkleşmesi", düzenli orduların yerini şiddet gruplarının almaya başlaması vb. gibi birçok konuyu değerlendiren Münkler, dünya üzerinden verdiği örneklerle sadece vahşetin değişen anatomisini değil, akan kanın arkasında dönen devasa ekonomiyi de gözler önüne seriyor.
Neredeyse insanlık tarihi kadar eski bir kavram olan savaş, günümüzde bilindik anlamlarından iyice sıyrılmaya başlamış durumda artık. Savaşların gerçek tekelleri olan devletlerin yerine giderek devlet benzeri aktörlerin, hatta kısmen özel aktörlerin yerel savaş lordlarından gerilla gruplarına, dünya çapında faaliyet gösteren paralı askerlik şirketlerinden uluslararası terör ağlarına kadar- geçmesiyle, bir ekonomik faaliyet alanı haline de gelen savaşların yapısı değişime uğruyor. Son on yirmi yılda çehresi adım adım değişen "savaş" kavramını ele alan Herfried Münkler, kapsamlı analizinde klasik devlet savaşlarının ortadan kalkışının panoramasını ortaya koyuyor. "Yeni savaşlar"ı eski savaş biçimleriyle karşılaştırarak bunların karakteristik özelliklerini de netleştiriyor. Devletin kontrolünden çıkan savaşların "özelleştirilmesi", silah teknolojisindeki gelişim, savaşın asimetrikleşmesi, cephelerin ortadan kalkması, şiddet biçimlerinin "özerkleşmesi", düzenli orduların yerini şiddet gruplarının almaya başlaması vb. gibi birçok konuyu değerlendiren Münkler, dünya üzerinden verdiği örneklerle sadece vahşetin değişen anatomisini değil, akan kanın arkasında dönen devasa ekonomiyi de gözler önüne seriyor.