Aklında yine yol var / Yolculuklar var ama / Jack Kerouac bu kez / Aşk durağında molada. / Tam da o sıralarda / Yeraltı sakinleriyle takılıyor / Ki bunlar janti değil afililer / Klişey kaçmaksızın kafalı ve zehir gibi entelektüeller. / Âşık olduğu dilber de onlardan / Mardou adında bir Negro, / Kahverengi gözlerinde yıldızlar gezinen / Üzüm karası küçücük bedeninden şehvet yayılan. / Geceleri gümbür gümbür / Gerry Mulligan çalıyorlar / Ve gün gri gri ağarana dek / Dayayıp başını Kerouac'ın koluna / Proust okuyor Mardou. Ama Kerouac bu, âşık da olsa / Hep içkinin, dahası uyuşturucunun etkisinde / Buna kuşkular ve kıskançlıklar da eklenince / Kendi deyimiyle / Özgüvensiz, patavatsız bir adam oluveriyor / Ve aşk yolculuğu hüzne doğru yol alıyor. / Sonra oturup, üç gün üç gecede / Şiir mi desek, güzelleme mi, ağıt mı / Bu kitabı yazıyor.
Aklında yine yol var / Yolculuklar var ama / Jack Kerouac bu kez / Aşk durağında molada. / Tam da o sıralarda / Yeraltı sakinleriyle takılıyor / Ki bunlar janti değil afililer / Klişey kaçmaksızın kafalı ve zehir gibi entelektüeller. / Âşık olduğu dilber de onlardan / Mardou adında bir Negro, / Kahverengi gözlerinde yıldızlar gezinen / Üzüm karası küçücük bedeninden şehvet yayılan. / Geceleri gümbür gümbür / Gerry Mulligan çalıyorlar / Ve gün gri gri ağarana dek / Dayayıp başını Kerouac'ın koluna / Proust okuyor Mardou. Ama Kerouac bu, âşık da olsa / Hep içkinin, dahası uyuşturucunun etkisinde / Buna kuşkular ve kıskançlıklar da eklenince / Kendi deyimiyle / Özgüvensiz, patavatsız bir adam oluveriyor / Ve aşk yolculuğu hüzne doğru yol alıyor. / Sonra oturup, üç gün üç gecede / Şiir mi desek, güzelleme mi, ağıt mı / Bu kitabı yazıyor.