Günümüzde bütün dünya ülkeleri kamu hizmetlerini merkezi ve yerel yönetimler arasında yetki ve görev paylaşımı yaparak yürütmektedir. Bu yetki ve görev paylaşımı her ülkenin tarihsel tecrübeleri, anayasal ve yasal düzenlemeleri, sosyo-ekonomik durumu, toplumsal değerleri ve kültürel yapısı ile birbirinden farklı şekilde Kurgulanmaktadır. Birçok ülkede bu çerçevede yerel yönetimlerde reform yapmış ve ihtiyaçlar çerçevesinde düzenlemeler hayata geçirmiştir. Bu durum yerel yönetimlerin durağan değil, dinamik yapılı kurumlar olduğunu göstermektedir. Dinamizm ise beraberinde getirdiği yeni sorumluluk alanları ile yeni tartışmalara yol açmış, vatandaşların ve araştırmacıların yerel yönetimlere olan ilgisini arttırmıştır. Bu eser ile yerel yönetimlere dair güncel sorunların ve tartışmaların çok boyutlu bir şekilde değerlendirilmesi önemlidir.
Günümüzde bütün dünya ülkeleri kamu hizmetlerini merkezi ve yerel yönetimler arasında yetki ve görev paylaşımı yaparak yürütmektedir. Bu yetki ve görev paylaşımı her ülkenin tarihsel tecrübeleri, anayasal ve yasal düzenlemeleri, sosyo-ekonomik durumu, toplumsal değerleri ve kültürel yapısı ile birbirinden farklı şekilde Kurgulanmaktadır. Birçok ülkede bu çerçevede yerel yönetimlerde reform yapmış ve ihtiyaçlar çerçevesinde düzenlemeler hayata geçirmiştir. Bu durum yerel yönetimlerin durağan değil, dinamik yapılı kurumlar olduğunu göstermektedir. Dinamizm ise beraberinde getirdiği yeni sorumluluk alanları ile yeni tartışmalara yol açmış, vatandaşların ve araştırmacıların yerel yönetimlere olan ilgisini arttırmıştır. Bu eser ile yerel yönetimlere dair güncel sorunların ve tartışmaların çok boyutlu bir şekilde değerlendirilmesi önemlidir.