Türk tarihinin önemli safhaları vardır. Mete Han'ın kurduğu Büyük Hun Devleti bu merhalenin birinci ve en önemli safhalarındandır. Mete Han'ı ve muazzam teşkilâtını bildiğimizde Türk tarihinin seyrini çok daha kolay kavrarız. Türk tarihi çok geniş bir alan... Türk tarihi demek, bir bakıma yayıldığı alan ve kurduğu ilişkiler itibarıyla dünya tarihi demektir. Fütûhat sadece savaş mıdır? Mete'nin kurduğu imparatorluk ve komşu ilişkilerine baktığımızda, bu imparatorluğun sadece savaşla ayakta kalamayacağını görüyorsunuz. Bir "medeniyet"in varlığını başkaları görmemezlikten gelmişler, bizim de görmemizi istememişlerdir. Bilgi çağında gerçekler bir bir ortaya çıktığında savaşçı bir "millet" yanında medeniyet kuran bir "millet"le karşılaşıyoruz. Milletlerin tarihine baktığımızda, fütûhatı "medeniyet"le beraber yürü- yen milletler tarih yazabilmişler âtide varlıklarını koruyabilmişlerdir. Türkler Anadolu'ya "bir kısrak başı gibi" uzanabilmişlerse, bu "medeniyet" in getirdikleriyle mümkün olabilmiştir. Mete Han ve devleti, "Türk'ün ruh kökü"nün de ana kaynaklarındandır. "Türk'ün ruh kökü"nü tarihte aramak ve o "bilinmeyen" tarihi aralamak lâzımdır. Dr. Arslan Tekin bilinmeyen tarihi, "Yerin ve Göğün Oğlu Mete Han"da aralıyor. Mete Han üzerine şimdiye kadar orijinal diyebileceğimiz bir araştırma yapılmamıştır. Elinizdeki kitap bu boşluğu doldurma iddiasındadır.
Türk tarihinin önemli safhaları vardır. Mete Han'ın kurduğu Büyük Hun Devleti bu merhalenin birinci ve en önemli safhalarındandır. Mete Han'ı ve muazzam teşkilâtını bildiğimizde Türk tarihinin seyrini çok daha kolay kavrarız. Türk tarihi çok geniş bir alan... Türk tarihi demek, bir bakıma yayıldığı alan ve kurduğu ilişkiler itibarıyla dünya tarihi demektir. Fütûhat sadece savaş mıdır? Mete'nin kurduğu imparatorluk ve komşu ilişkilerine baktığımızda, bu imparatorluğun sadece savaşla ayakta kalamayacağını görüyorsunuz. Bir "medeniyet"in varlığını başkaları görmemezlikten gelmişler, bizim de görmemizi istememişlerdir. Bilgi çağında gerçekler bir bir ortaya çıktığında savaşçı bir "millet" yanında medeniyet kuran bir "millet"le karşılaşıyoruz. Milletlerin tarihine baktığımızda, fütûhatı "medeniyet"le beraber yürü- yen milletler tarih yazabilmişler âtide varlıklarını koruyabilmişlerdir. Türkler Anadolu'ya "bir kısrak başı gibi" uzanabilmişlerse, bu "medeniyet" in getirdikleriyle mümkün olabilmiştir. Mete Han ve devleti, "Türk'ün ruh kökü"nün de ana kaynaklarındandır. "Türk'ün ruh kökü"nü tarihte aramak ve o "bilinmeyen" tarihi aralamak lâzımdır. Dr. Arslan Tekin bilinmeyen tarihi, "Yerin ve Göğün Oğlu Mete Han"da aralıyor. Mete Han üzerine şimdiye kadar orijinal diyebileceğimiz bir araştırma yapılmamıştır. Elinizdeki kitap bu boşluğu doldurma iddiasındadır.