"Fatih Özgüven, güzellik (uykusu) yurdumuzda, benim yazılarını kıskanarak okuduğum, bir-iki-üç (ama, o kadar) kalemden biri.
Pazar sabahları on buçuk sularında: 'Binbir Kunduz!' ‘Kaptan Swing'in şapkasının kuyruğu!' ‘Nereye Kadar!' ‘Nasıl Kıvırıyor ki tüm bu pırlantaları!' tarzı Tatlı Kıskançlık janrında içsel nidalarım eşliğinde okuduğum yazılar işte şimdi kitap halinde.
Coşkum 2 türlü: Hem habire 'Şu Pazar yazılarını kitaplasana,' diyendim. (Yani, Ben kazandım.) Hem artık tatlı haset duygularıma her ihtiyaç duyduğumda elimi atabilirim kitabına. Pazarlarla sınırlanmamış oldum. (Yine mi kazandım?)
"Onyıllardır söylemek arzusuyla kavrulduğum şu asil ve fakat yalın cümleyi biri için sarf edip, tırnaklarımı kemirmek üzere huzurlarınızdan pervazlara kaçıyor olmam da cabası: ‘Sizi harikulade bir kalemin şahane tahlilleriyle baş başa bırakıyorum, Ey Okur! Karşınızda Fatih Özgüven'in Yazıları! Bahtiyar olun. Ve okurken zaten, olacaksınız."
-Perihan Mağden
"Fatih Özgüven, güzellik (uykusu) yurdumuzda, benim yazılarını kıskanarak okuduğum, bir-iki-üç (ama, o kadar) kalemden biri.
Pazar sabahları on buçuk sularında: 'Binbir Kunduz!' ‘Kaptan Swing'in şapkasının kuyruğu!' ‘Nereye Kadar!' ‘Nasıl Kıvırıyor ki tüm bu pırlantaları!' tarzı Tatlı Kıskançlık janrında içsel nidalarım eşliğinde okuduğum yazılar işte şimdi kitap halinde.
Coşkum 2 türlü: Hem habire 'Şu Pazar yazılarını kitaplasana,' diyendim. (Yani, Ben kazandım.) Hem artık tatlı haset duygularıma her ihtiyaç duyduğumda elimi atabilirim kitabına. Pazarlarla sınırlanmamış oldum. (Yine mi kazandım?)
"Onyıllardır söylemek arzusuyla kavrulduğum şu asil ve fakat yalın cümleyi biri için sarf edip, tırnaklarımı kemirmek üzere huzurlarınızdan pervazlara kaçıyor olmam da cabası: ‘Sizi harikulade bir kalemin şahane tahlilleriyle baş başa bırakıyorum, Ey Okur! Karşınızda Fatih Özgüven'in Yazıları! Bahtiyar olun. Ve okurken zaten, olacaksınız."
-Perihan Mağden