İnsan hayatta iken, değeri karşılığında bazı organlarını vermeyi göze alabilir, bir böbreğini, gözünü kolunu, bacağını v.s... Ancak aklını asla!..
Akıl ve ruh sağlığı hiçbir değer karşılığında feda edilemez.
İnsan, sahip olduğu herşeyi, hatta kendi varlığını bile ancak akılla idrak eder. Akıl gidince değil dünyayı, kâinatı verseler neye yarar; bilmeyecek, idrak edemeyecek olduktan sonra...
Akıl ve ruh sağlığı kişinin kendisi, çevresi ve Tanrı'sı ile uyum içinde olmasına bağlı. Bunun asgarî şartı da bir olan İlâh'tan başka tanrılar edinmemektir. Birden çok tanrı fikri ile huzurlu bir ruh aynı yerde düşünülemez.
İnsan kalbini ve beynini fesada uğratanlar: Allah'a rağmen sevilen, korkulan, her dediğine tartışmasız inanılan, mutlak itaat edilen, yardım umulan, sığınılan, böylece ilâhlaştırılan nesneler yani yeryüzü tanrılarıdır.
İnsan hayatta iken, değeri karşılığında bazı organlarını vermeyi göze alabilir, bir böbreğini, gözünü kolunu, bacağını v.s... Ancak aklını asla!..
Akıl ve ruh sağlığı hiçbir değer karşılığında feda edilemez.
İnsan, sahip olduğu herşeyi, hatta kendi varlığını bile ancak akılla idrak eder. Akıl gidince değil dünyayı, kâinatı verseler neye yarar; bilmeyecek, idrak edemeyecek olduktan sonra...
Akıl ve ruh sağlığı kişinin kendisi, çevresi ve Tanrı'sı ile uyum içinde olmasına bağlı. Bunun asgarî şartı da bir olan İlâh'tan başka tanrılar edinmemektir. Birden çok tanrı fikri ile huzurlu bir ruh aynı yerde düşünülemez.
İnsan kalbini ve beynini fesada uğratanlar: Allah'a rağmen sevilen, korkulan, her dediğine tartışmasız inanılan, mutlak itaat edilen, yardım umulan, sığınılan, böylece ilâhlaştırılan nesneler yani yeryüzü tanrılarıdır.