Nasıl konuşuyoruz, nasıl yazıyoruz, kurallara uyuyor muyuz?
Yazılarımızı sonradan okuyunca, yaptığımız yanlışları tespit edebiliyor muyuz?
Televizyonlar, radyolar, gazeteler ve dergiler Türkçeyi doğru kullanıyor mu?
Her zaman söylendiği gibi gazetelerdeki düzeltmenler (tashihçiler/redaktörler) nerede?
Çevrenizde, modern'e/moderin, lüks'e/lüküs, fötr'e/fötür, satürn'e/satürün diyen var mı?
Mütevazı'ya/mütevazi, cirim'e/cürüm, refüj'e/orta refüj diyenleri duydunuz mu?
Şehir'e (kent), il(vilayet), İzmit'e şehir yerine il, Adapazarı'na şehir yerine vilayet diyen var mı?
Aynı şekilde reçel'e/leçel, iğne'ye/inne diyen var mı?
Varsa onları uyarmak sizlere düşüyor!
Bunların sebeplerinden bazıları da ucuz iş gücü çalıştırmak ve sözlük/yazım kılavuzu okuma alışkanlıklarının olmaması.
Kimi yazarlar/televizyoncular ve siyasetçiler öyle Türkçe hataları yapıyorlar ki seyirci kalmak mümkün değil.
Örnek vermek gerekirse ceset bulunur, cenaze kaldırılır, naaş defnedilir.
Bu kelimeleri yerli yerinde kullanmak gerekir.
Beyin ölümü gerçekleşmez "meydana gelir". "Uçaktaki beş mürettebat hayatını kaybetti" denilmez, doğrusu "Uçaktaki beş kişilik mürettebat hayatını kaybetti"dir.
Radyocu/televizyoncu, "Size konuklarımı tanıştıracağım" dememeli; doğrusu "Size konuklarımı tanıtacağım"dır.
Bu tespitlerimiz 1990'dan bu yana yapılan çalışmalar sonucunda elde edildi.
Yanlışlar/hataların kimler tarafından yapıldığını öğrenmek, Google'da yapılacak kısa bir araştırmayla elde edilebilir.
Kitapta toplam 1222 kelime/deyim ve diğer yazım yanlışları irdelenmekte.
Yazar "Hepimizin derdi Türkçe" diyor ve devam ediyor:
İşte bu konuları içeren kitap şimdi raflarda, Türkçe meraklılarını bekliyor!
Nasıl konuşuyoruz, nasıl yazıyoruz, kurallara uyuyor muyuz?
Yazılarımızı sonradan okuyunca, yaptığımız yanlışları tespit edebiliyor muyuz?
Televizyonlar, radyolar, gazeteler ve dergiler Türkçeyi doğru kullanıyor mu?
Her zaman söylendiği gibi gazetelerdeki düzeltmenler (tashihçiler/redaktörler) nerede?
Çevrenizde, modern'e/moderin, lüks'e/lüküs, fötr'e/fötür, satürn'e/satürün diyen var mı?
Mütevazı'ya/mütevazi, cirim'e/cürüm, refüj'e/orta refüj diyenleri duydunuz mu?
Şehir'e (kent), il(vilayet), İzmit'e şehir yerine il, Adapazarı'na şehir yerine vilayet diyen var mı?
Aynı şekilde reçel'e/leçel, iğne'ye/inne diyen var mı?
Varsa onları uyarmak sizlere düşüyor!
Bunların sebeplerinden bazıları da ucuz iş gücü çalıştırmak ve sözlük/yazım kılavuzu okuma alışkanlıklarının olmaması.
Kimi yazarlar/televizyoncular ve siyasetçiler öyle Türkçe hataları yapıyorlar ki seyirci kalmak mümkün değil.
Örnek vermek gerekirse ceset bulunur, cenaze kaldırılır, naaş defnedilir.
Bu kelimeleri yerli yerinde kullanmak gerekir.
Beyin ölümü gerçekleşmez "meydana gelir". "Uçaktaki beş mürettebat hayatını kaybetti" denilmez, doğrusu "Uçaktaki beş kişilik mürettebat hayatını kaybetti"dir.
Radyocu/televizyoncu, "Size konuklarımı tanıştıracağım" dememeli; doğrusu "Size konuklarımı tanıtacağım"dır.
Bu tespitlerimiz 1990'dan bu yana yapılan çalışmalar sonucunda elde edildi.
Yanlışlar/hataların kimler tarafından yapıldığını öğrenmek, Google'da yapılacak kısa bir araştırmayla elde edilebilir.
Kitapta toplam 1222 kelime/deyim ve diğer yazım yanlışları irdelenmekte.
Yazar "Hepimizin derdi Türkçe" diyor ve devam ediyor:
İşte bu konuları içeren kitap şimdi raflarda, Türkçe meraklılarını bekliyor!