Behiç Ak'ı 'çoğunluk' Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan karikatür bandından, 'azınlık' ise çocuk kitaplarından ve tiyatro oyunlarından tanıyor; belki çok azımız da onun belgesel sinemacılığının farkında (Türk Sinemasında Sansürün Tarihi adlı belgesel filmi Ankara Film Festivali'nde en iyi belgesel film ödülüne layık bulunmuştu). Yıldızların Tembelliği onun, -içinde çizgi olmayan- 'büyükler'e yazılmış ilk öykü kitabı.
Kitapta yer alan öyküler -tanıyanlar bilir- Behiç Ak gibi, sakin, kendi halinde akıp gidiyor; yazarının da bir söyleşide ifade ettiği gibi, "sıradanlığın hikayeleri" bunlar. Ama her öykü bir öncekinden daha komik, keyifli ve de absürd. Öyküler, astronomideki "uzayda her yıldız en tembel olduğu durumunu korur ve o sınırlar içinde hareket eder" yasasına uygun olarak yazılmış. Sıradan olanın şaşırtıcı da olabileceğini gösteriyor her biri. Yaşarken önemsemediğimiz şeyler, paylaşılmaya değer bulunmayan ayrıntılar öyküleri zenginleştiren temalara dönüşüyor, şaşırtıcı bir şekilde. Her bir öykü diğerinden farklı gibi görünse de duygu ve duruş olarak birbirini tamamlıyor.
Behiç Ak, bir röportajında kitabını şu sözlerle anlatıyor: "Anlattıklarım gerçek olaylardan çok, gerçek duygularla ilgili. Bir sürü illizyon ve kırılma var anlattığım olaylarda. Bunları yaparak gerçek duygulara yaklaşmaya çalıştım. Gerçeklerden yola çıkarak onları çarpıtmanın mizahi zevkini yaşamak için izin verdim kendime..."
Behiç Ak'ı 'çoğunluk' Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan karikatür bandından, 'azınlık' ise çocuk kitaplarından ve tiyatro oyunlarından tanıyor; belki çok azımız da onun belgesel sinemacılığının farkında (Türk Sinemasında Sansürün Tarihi adlı belgesel filmi Ankara Film Festivali'nde en iyi belgesel film ödülüne layık bulunmuştu). Yıldızların Tembelliği onun, -içinde çizgi olmayan- 'büyükler'e yazılmış ilk öykü kitabı.
Kitapta yer alan öyküler -tanıyanlar bilir- Behiç Ak gibi, sakin, kendi halinde akıp gidiyor; yazarının da bir söyleşide ifade ettiği gibi, "sıradanlığın hikayeleri" bunlar. Ama her öykü bir öncekinden daha komik, keyifli ve de absürd. Öyküler, astronomideki "uzayda her yıldız en tembel olduğu durumunu korur ve o sınırlar içinde hareket eder" yasasına uygun olarak yazılmış. Sıradan olanın şaşırtıcı da olabileceğini gösteriyor her biri. Yaşarken önemsemediğimiz şeyler, paylaşılmaya değer bulunmayan ayrıntılar öyküleri zenginleştiren temalara dönüşüyor, şaşırtıcı bir şekilde. Her bir öykü diğerinden farklı gibi görünse de duygu ve duruş olarak birbirini tamamlıyor.
Behiç Ak, bir röportajında kitabını şu sözlerle anlatıyor: "Anlattıklarım gerçek olaylardan çok, gerçek duygularla ilgili. Bir sürü illizyon ve kırılma var anlattığım olaylarda. Bunları yaparak gerçek duygulara yaklaşmaya çalıştım. Gerçeklerden yola çıkarak onları çarpıtmanın mizahi zevkini yaşamak için izin verdim kendime..."