“Evet, sen ne kadar yüce bir insansın ey Ebuzer! Şüphesiz sen biz Ehlibeyt'tensin.”
“Sana bir öğütte bulunacağım. O halde onu ezberle (ve amel et). Zira bu öğüt, hayrın yol ve yordamlarını kapsamaktadır. Neticede eğer sen bu öğüdü ezberler ve amel edersen, dünya ve ahiretin hayrı senin olur.”
“Ey Ebuzer! Allah'a, O'nu görüyormuşsun gibi ibadet et. Sen O'nu görmesen de O seni görüyor.”
“Bil ki Allah'a ibadetin başlangıcı (ilk merhalesi) O'nu tanımaktır. O, evveldir ve O'ndan önce hiçbir şey yoktur. O, yegânedir, tektir ve eşi, benzeri yoktur. O, bakidir sonu olmadan (ebedidir). Gökleri, yeri, ikisinde ve o ikisinin arasında olan her şeyi O yarattı. O, çok lütfeden ve haberdar olandır. Ve O her şeye kadirdir…”
“Daha sonra bana iman etmek ve yüce Allah'ın beni müjdeleyici, uyarıcı, O'nun izniyle Allah'a davet edici ve aydınlatıcı bir meşale olarak tüm insanlara gönderdiğini itiraf etmek.”
“Sonra da Allah'ın onlardan her türlü kiri giderdiği ve onları tertemiz kıldığı benim Ehlibeyt'ime muhabbet beslemek.”
“Bil ki ey Ebuzer! Şüphesiz aziz ve celil olan Allah, Ehlibeyt'imi benim ümmetimin içinde “Nuh'un Gemisi” gibi kılmıştır. Her kim ona binerse kurtulur ve her kim de ondan yüz çevirirse boğulur. Ve yine Ehlibeyt'im, İsrail oğullarının içindeki “Hıtta Kapısı” gibidir. Her kim o kapıdan girerse Allah'ın azabından güvende olur.”
“Evet, sen ne kadar yüce bir insansın ey Ebuzer! Şüphesiz sen biz Ehlibeyt'tensin.”
“Sana bir öğütte bulunacağım. O halde onu ezberle (ve amel et). Zira bu öğüt, hayrın yol ve yordamlarını kapsamaktadır. Neticede eğer sen bu öğüdü ezberler ve amel edersen, dünya ve ahiretin hayrı senin olur.”
“Ey Ebuzer! Allah'a, O'nu görüyormuşsun gibi ibadet et. Sen O'nu görmesen de O seni görüyor.”
“Bil ki Allah'a ibadetin başlangıcı (ilk merhalesi) O'nu tanımaktır. O, evveldir ve O'ndan önce hiçbir şey yoktur. O, yegânedir, tektir ve eşi, benzeri yoktur. O, bakidir sonu olmadan (ebedidir). Gökleri, yeri, ikisinde ve o ikisinin arasında olan her şeyi O yarattı. O, çok lütfeden ve haberdar olandır. Ve O her şeye kadirdir…”
“Daha sonra bana iman etmek ve yüce Allah'ın beni müjdeleyici, uyarıcı, O'nun izniyle Allah'a davet edici ve aydınlatıcı bir meşale olarak tüm insanlara gönderdiğini itiraf etmek.”
“Sonra da Allah'ın onlardan her türlü kiri giderdiği ve onları tertemiz kıldığı benim Ehlibeyt'ime muhabbet beslemek.”
“Bil ki ey Ebuzer! Şüphesiz aziz ve celil olan Allah, Ehlibeyt'imi benim ümmetimin içinde “Nuh'un Gemisi” gibi kılmıştır. Her kim ona binerse kurtulur ve her kim de ondan yüz çevirirse boğulur. Ve yine Ehlibeyt'im, İsrail oğullarının içindeki “Hıtta Kapısı” gibidir. Her kim o kapıdan girerse Allah'ın azabından güvende olur.”