“Cemal Şakar'ın öykülerinde anlatım tekniği olarak fantastik yapı, rüya ve sesler dolayısıyla belirir. Yol Düşleri'nde, şehre alışmak zorunda kalan bireyin öyküsünü anlatan “Sır”, otel odasında kalan gencin, garip bir sesin peşine düşmesini anlatır. Nitekim aynı birey, “Ses” öyküsünde, rüya ve geçmişe dönüş fantastiğiyle aradığı sesle buluşur. Sesin sahibi, ölümün eşiğinde bulunan ve hikmetler söyleyen birisidir. Ancak bu yapı tasavvufi, metafizik, sezgisel bir geçiştir ve rüya hâline denk gelişi, fantastiğin bizim tanımladığımız kararsızlıkla yerleştirilecek biçiminin dışındadır...” diyor, Ertan Örgen.
“Cemal Şakar'ın öykülerinde anlatım tekniği olarak fantastik yapı, rüya ve sesler dolayısıyla belirir. Yol Düşleri'nde, şehre alışmak zorunda kalan bireyin öyküsünü anlatan “Sır”, otel odasında kalan gencin, garip bir sesin peşine düşmesini anlatır. Nitekim aynı birey, “Ses” öyküsünde, rüya ve geçmişe dönüş fantastiğiyle aradığı sesle buluşur. Sesin sahibi, ölümün eşiğinde bulunan ve hikmetler söyleyen birisidir. Ancak bu yapı tasavvufi, metafizik, sezgisel bir geçiştir ve rüya hâline denk gelişi, fantastiğin bizim tanımladığımız kararsızlıkla yerleştirilecek biçiminin dışındadır...” diyor, Ertan Örgen.