Global bir sorun haline gelen obezitenin insan sağlığı üzerine olan olumsuz etkileri yanında tedavisine ve önlenmesine yönelik arayışlar da hız kazanmıştır. Obezite ve hiperlipideminin aterosklerozis gibi kardiyovasküler hastalık risklerini artırdığı bilinmektedir. Kan lipid profilini olumsuz yönde etkileyen obezite ve aşırı yağlı diyetle beslenme serum total lipid, total kolesterol ve trigliserid düzeylerini artırmaktadır. Metabolizmaya olan olumsuz etkilerine bağlı olarak şeker hastalığına zemin hazırlaması en kabul gören sonuçlarındandır. Aterosklerozis arter duvarlarında sadece lipid birikimin pasif bir sonucu olmaktan öte birçok yangısal mediatörün işe karıştığı kompleks olaylar dizisinin bir sonucu olarak gelişmektedir. Bu yangısal faktörler aterosklerozisin neredeyse bütün aşamalarına karışmaktadır. Adipoz dokunun da durağan bir doku olmaktan başka aktif olarak bazı hormon ve sitokinleri ürettiği bilinmektedir. Bu olayların gelişiminde adipoz doku artışına bağlı olarak bu dokulardan salınan TNF-α ve IL-6 gibi proinflamatuar sitokinlerin önemli katkısı olduğu ve yangısal süreci provake ettiği ileri sürülmektedir.
Global bir sorun haline gelen obezitenin insan sağlığı üzerine olan olumsuz etkileri yanında tedavisine ve önlenmesine yönelik arayışlar da hız kazanmıştır. Obezite ve hiperlipideminin aterosklerozis gibi kardiyovasküler hastalık risklerini artırdığı bilinmektedir. Kan lipid profilini olumsuz yönde etkileyen obezite ve aşırı yağlı diyetle beslenme serum total lipid, total kolesterol ve trigliserid düzeylerini artırmaktadır. Metabolizmaya olan olumsuz etkilerine bağlı olarak şeker hastalığına zemin hazırlaması en kabul gören sonuçlarındandır. Aterosklerozis arter duvarlarında sadece lipid birikimin pasif bir sonucu olmaktan öte birçok yangısal mediatörün işe karıştığı kompleks olaylar dizisinin bir sonucu olarak gelişmektedir. Bu yangısal faktörler aterosklerozisin neredeyse bütün aşamalarına karışmaktadır. Adipoz dokunun da durağan bir doku olmaktan başka aktif olarak bazı hormon ve sitokinleri ürettiği bilinmektedir. Bu olayların gelişiminde adipoz doku artışına bağlı olarak bu dokulardan salınan TNF-α ve IL-6 gibi proinflamatuar sitokinlerin önemli katkısı olduğu ve yangısal süreci provake ettiği ileri sürülmektedir.