Yusuf el-Karadâvî, I. Dünya Savaşı sonrasında Osmanlı Devleti'nin Batılı sömürgeciler tarafından yıkılıp Müslümanların mağlup olduğu bir dönemde 20. yy.'ın ikinci çeyreğinde dünyaya gelmiştir. Hem kendi ülkesinde hem de diğer Müslüman ülkelerde Müslümanların çektiği eziyet ve sıkıntılara şahit olmuş, bir ilim adamı olarak bundan kurtuluşun nasıl olması gerektiği üzerinde çok ciddi çalışmalar yapmıştır.
İncelemenin amacı, el-Karadâvî'nin davetinin temel özelliklerini, davette belirlediği üslup ve esasları, kuşatıcı davet anlayışını ve İslâm'a bir bütün olarak yaklaşımını tespit etmek ve ortaya çıkarmaktır.
Bir nevi kendi hayatı, daveti ve eserleriyle İslâm davet metodolojisini yazmıştır. Türkiye'de yaklaşık elli yıllık süreçte en çok tercüme edilen ve eserleri Türkçe‘ye kazandırılan el-Karadâvî'nin önemini ve Türkiye'ye etkisini -tercüme eserlerinin hangi ilim dallarına ait olduğunun belirtilmesi ve içerikleri hakkında kısa açıklamalar yapılması suretiyle- vurgulamaktır.
Yusuf el-Karadâvî, I. Dünya Savaşı sonrasında Osmanlı Devleti'nin Batılı sömürgeciler tarafından yıkılıp Müslümanların mağlup olduğu bir dönemde 20. yy.'ın ikinci çeyreğinde dünyaya gelmiştir. Hem kendi ülkesinde hem de diğer Müslüman ülkelerde Müslümanların çektiği eziyet ve sıkıntılara şahit olmuş, bir ilim adamı olarak bundan kurtuluşun nasıl olması gerektiği üzerinde çok ciddi çalışmalar yapmıştır.
İncelemenin amacı, el-Karadâvî'nin davetinin temel özelliklerini, davette belirlediği üslup ve esasları, kuşatıcı davet anlayışını ve İslâm'a bir bütün olarak yaklaşımını tespit etmek ve ortaya çıkarmaktır.
Bir nevi kendi hayatı, daveti ve eserleriyle İslâm davet metodolojisini yazmıştır. Türkiye'de yaklaşık elli yıllık süreçte en çok tercüme edilen ve eserleri Türkçe‘ye kazandırılan el-Karadâvî'nin önemini ve Türkiye'ye etkisini -tercüme eserlerinin hangi ilim dallarına ait olduğunun belirtilmesi ve içerikleri hakkında kısa açıklamalar yapılması suretiyle- vurgulamaktır.