Çar karşıtı bir harekete karıştığı iddiasıyla Kafkaslara sürülen Puşkin'in sürgün döneminde yazdığı Yüzbaşının Kızı (1836) tüm zamanların en ünlü aşk klasiklerinden biridir. 18. yüzyılda çarlığa karşı yapılan büyük bir köylü ayaklanmasını anlatır. Yüzbaşının Kızı Rusların Kafkasya yayılmasıyla ilgili bir eserdir, ama daha çok bir isyan ve aşk romanı olarak klasikleşmiştir. Romanda savaşın insanlık dışı yönü ve Rus askerlerinin yerli halkta uyandırdığı tepkiler vardır. Kahramanlar gerçek hayattan alınmıştır, fakat isimleri değiştirilmiştir. Genç bir askerin aşkı uğruna bir asiden yardım alması dönemi için çok çarpıcıydı.
Asılsızca Dostoyevski'ye atfedilen o “Gogol'ün paltosundan çıktık” sözü gerçekten söylenmiş olsa, belki de “Puşkin'in köyünden çıktık” diye söylenirdi. Çünkü Yüzbaşının Kızı Rus edebiyatının ilk romanlarından biri olarak hep esin kaynağı olmuştur.
“Puşkin, romantik bir konuyu en gerçekçi biçimde işleyen ilk yazarlardandır.”– The New York Times
“Yüzbaşının Kızı her dilde minyatür bir başyapıt olacak.”– The Daily Telegraph
Çar karşıtı bir harekete karıştığı iddiasıyla Kafkaslara sürülen Puşkin'in sürgün döneminde yazdığı Yüzbaşının Kızı (1836) tüm zamanların en ünlü aşk klasiklerinden biridir. 18. yüzyılda çarlığa karşı yapılan büyük bir köylü ayaklanmasını anlatır. Yüzbaşının Kızı Rusların Kafkasya yayılmasıyla ilgili bir eserdir, ama daha çok bir isyan ve aşk romanı olarak klasikleşmiştir. Romanda savaşın insanlık dışı yönü ve Rus askerlerinin yerli halkta uyandırdığı tepkiler vardır. Kahramanlar gerçek hayattan alınmıştır, fakat isimleri değiştirilmiştir. Genç bir askerin aşkı uğruna bir asiden yardım alması dönemi için çok çarpıcıydı.
Asılsızca Dostoyevski'ye atfedilen o “Gogol'ün paltosundan çıktık” sözü gerçekten söylenmiş olsa, belki de “Puşkin'in köyünden çıktık” diye söylenirdi. Çünkü Yüzbaşının Kızı Rus edebiyatının ilk romanlarından biri olarak hep esin kaynağı olmuştur.
“Puşkin, romantik bir konuyu en gerçekçi biçimde işleyen ilk yazarlardandır.”– The New York Times
“Yüzbaşının Kızı her dilde minyatür bir başyapıt olacak.”– The Daily Telegraph