“Anadolu Alp-Erenlerin de göç ettiği, mümbit toprakları olan bir Türk yurdu. Bilirim ki bu güzel yurt, cennetten bir parçadır. Bir yılda dört mevsim yaşanırmış. Bir yanda buram buram kar yağarken, öbür yanda insanlar, kaftansız dolaşırmış. Yılda birkaç kez ürün veren ovaları, yüksek yüksek yaylaları, üzerinden kar eksik olmaz dağları varmış.”
Herkes sözün nereye geleceğini merak ediyor, fakat hiç kimse bir şey soramıyordu.“İnsanlarına gelince; birbirlerini tanımasalar da, ‘Yaratılanı sev yaratandan ötürü' deyip, kucak açarlarmış Yunus gibi. ‘İncinsen de incitme,' diyen Hünkâr Hacı Bektaş-ı Veli'nin düşüncesi hâkimmiş oralarda.”
“Anadolu Alp-Erenlerin de göç ettiği, mümbit toprakları olan bir Türk yurdu. Bilirim ki bu güzel yurt, cennetten bir parçadır. Bir yılda dört mevsim yaşanırmış. Bir yanda buram buram kar yağarken, öbür yanda insanlar, kaftansız dolaşırmış. Yılda birkaç kez ürün veren ovaları, yüksek yüksek yaylaları, üzerinden kar eksik olmaz dağları varmış.”
Herkes sözün nereye geleceğini merak ediyor, fakat hiç kimse bir şey soramıyordu.“İnsanlarına gelince; birbirlerini tanımasalar da, ‘Yaratılanı sev yaratandan ötürü' deyip, kucak açarlarmış Yunus gibi. ‘İncinsen de incitme,' diyen Hünkâr Hacı Bektaş-ı Veli'nin düşüncesi hâkimmiş oralarda.”