Ermeni Soykırımı Araştırmaları Uluslararası Bilim Konseyi'nin 2015 yılında Paris'te gerçekleştirdiği geniş katılımlı uluslararası bir kolokyumun bildirilerinden derlenen Yüz Yıl Sonra Ermeni Soykırımı, alanında söz sahibi bilim insanlarının çok değerli katkılarını bir araya getiriyor. Derlemedeki çalışmalar, sadece Ermeni soykırımını yorumlamakla kalmıyor, kıyım sürecinin aşamalarını, Osmanlı toprakları üzerinde yaşayan diğer azınlıkların karşılaştığı zulüm politikalarını, Birinci Dünya Savaşı ve uluslararası konjonktürün etkilerini, hukuki açıdan soykırımın yankılarını ele alıyor; yıkımın izlerini hafıza, aktarım, inkâr ve affetme sorunsalları çerçevesinde tartışıyor. Yüz Yıl Sonra Ermeni Soykırımı, çağımızın ilk soykırımını incelerken 20. yüzyılın ürünü olan bir kitlesel şiddet eylemleri çağını da sorguluyor.
“Soykırım sadece Osmanlı İmparatorluğu'nun, İttihatçı zorbalık yönetiminin güçlenmesini ve iç düşmanın yok edilmesi sürecini meşrulaştıracak biçimde Avrupa'daki savaşa dahil olmasının bir sonucu değildir. (...) Ermenilerin, özgürlük ve güvenliklerini sağlamak için Osmanlı İmparatorluğu'ndan talep ettiği reformlar, onların toplumsal, siyasal bünyeden ve ülke topraklarından tümüyle temizlenmesi gereken mutlak bir iç düşmana dönüşmesinin başlangıç noktası olacaktır; hatta bu temizlik, imparatorluğun hayatta kalmasının ve yeniden doğmasının önkoşulu kabul edilecektir.”
Ermeni Soykırımı Araştırmaları Uluslararası Bilim Konseyi'nin 2015 yılında Paris'te gerçekleştirdiği geniş katılımlı uluslararası bir kolokyumun bildirilerinden derlenen Yüz Yıl Sonra Ermeni Soykırımı, alanında söz sahibi bilim insanlarının çok değerli katkılarını bir araya getiriyor. Derlemedeki çalışmalar, sadece Ermeni soykırımını yorumlamakla kalmıyor, kıyım sürecinin aşamalarını, Osmanlı toprakları üzerinde yaşayan diğer azınlıkların karşılaştığı zulüm politikalarını, Birinci Dünya Savaşı ve uluslararası konjonktürün etkilerini, hukuki açıdan soykırımın yankılarını ele alıyor; yıkımın izlerini hafıza, aktarım, inkâr ve affetme sorunsalları çerçevesinde tartışıyor. Yüz Yıl Sonra Ermeni Soykırımı, çağımızın ilk soykırımını incelerken 20. yüzyılın ürünü olan bir kitlesel şiddet eylemleri çağını da sorguluyor.
“Soykırım sadece Osmanlı İmparatorluğu'nun, İttihatçı zorbalık yönetiminin güçlenmesini ve iç düşmanın yok edilmesi sürecini meşrulaştıracak biçimde Avrupa'daki savaşa dahil olmasının bir sonucu değildir. (...) Ermenilerin, özgürlük ve güvenliklerini sağlamak için Osmanlı İmparatorluğu'ndan talep ettiği reformlar, onların toplumsal, siyasal bünyeden ve ülke topraklarından tümüyle temizlenmesi gereken mutlak bir iç düşmana dönüşmesinin başlangıç noktası olacaktır; hatta bu temizlik, imparatorluğun hayatta kalmasının ve yeniden doğmasının önkoşulu kabul edilecektir.”