Zaman Yeli

Stok Kodu:
9789754704563
Boyut:
13.00x19.00
Sayfa Sayısı:
136
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
5
Basım Tarihi:
2012
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
%15 indirimli
12,04
10,23
9789754704563
569262
Zaman Yeli
Zaman Yeli
10.23

"Geçmişi yeniden kuran" bir ütopya... İsyancılara karşı Selçuklu safında çarpışıp esir düşmüş kör askerle sağır kilise ressamının, Moğol istilası yıllarında Kapadokya'nın yeraltı âleminde dinleri, mezhepleri kaynaştıran bir ortaklaşmacı hayatın ortaya çıkışına varan macerası. Vücudumuzdaki her şey dünyayla yaşıttır, bu nedenle benim hem otuzdört yaşında hem de altı milyar yaşında olduğum doğrudur. Zamanın geçişi, duruşlara benziyor. n Zaman geçip gitti derken maddenin biçim ve yer değiştirdiğini söylemiş oluyoruz yalnızca; çünkü zaman bir soyutlamadan başka bir şey değil. Bu yüzden olmalı, Kapadokya'nın geçip gitmiş zamanına, en az biçim değiştirdiği yerlerden girip çıktığımda kendimi ‘tarihsel kurgu yapayım derken tarihsel zaman bulmuş düş definecisi' gibi hissettim. n Dil ve zaman ilişkisi bir yazarın ‘arkeolojik arka planı'dır; oradan hiçbir anlamı olmayan böcek ölüleri de çıkar, bir heykel de. Günlük dilde ikona diyoruz, yeraltı şehirlerinden sözediyoruz, Haydar, Vasili veya Dimitri adlarını söyleyip geçiyoruz. Oysa ‘tarihsel bilinçaltı'nı biraz kazıyınca, doğada hiçbir şeyin yok olmadığını, yalnızca "biçim değiştirdiğini" anlamamız kolaylaşıyor. Tıpkı bir noktadan diğer noktaya yer değiştiren hava akımı gibi: Yel gibi Zaman gibi. Zaman Yeli gibi.

"Geçmişi yeniden kuran" bir ütopya... İsyancılara karşı Selçuklu safında çarpışıp esir düşmüş kör askerle sağır kilise ressamının, Moğol istilası yıllarında Kapadokya'nın yeraltı âleminde dinleri, mezhepleri kaynaştıran bir ortaklaşmacı hayatın ortaya çıkışına varan macerası. Vücudumuzdaki her şey dünyayla yaşıttır, bu nedenle benim hem otuzdört yaşında hem de altı milyar yaşında olduğum doğrudur. Zamanın geçişi, duruşlara benziyor. n Zaman geçip gitti derken maddenin biçim ve yer değiştirdiğini söylemiş oluyoruz yalnızca; çünkü zaman bir soyutlamadan başka bir şey değil. Bu yüzden olmalı, Kapadokya'nın geçip gitmiş zamanına, en az biçim değiştirdiği yerlerden girip çıktığımda kendimi ‘tarihsel kurgu yapayım derken tarihsel zaman bulmuş düş definecisi' gibi hissettim. n Dil ve zaman ilişkisi bir yazarın ‘arkeolojik arka planı'dır; oradan hiçbir anlamı olmayan böcek ölüleri de çıkar, bir heykel de. Günlük dilde ikona diyoruz, yeraltı şehirlerinden sözediyoruz, Haydar, Vasili veya Dimitri adlarını söyleyip geçiyoruz. Oysa ‘tarihsel bilinçaltı'nı biraz kazıyınca, doğada hiçbir şeyin yok olmadığını, yalnızca "biçim değiştirdiğini" anlamamız kolaylaşıyor. Tıpkı bir noktadan diğer noktaya yer değiştiren hava akımı gibi: Yel gibi Zaman gibi. Zaman Yeli gibi.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat