Mehmet Akif Tutumlu, bir yandan Pessoa, Dickinson, Brecht gibi şairlerin şiirlerinde varlığın sessizliğini, hiçliğin ruhunu duyuyor; diğer yandan çokluk metafiziğe yüceltilip maddi alemden öte görülen felsefe edimini gündelik hayatlarımızın nesne ve ilişkilerini anlamakta bir araç kılarak düşünceye vücut veriyor.
Şair, hukukçu, eleştirmen Tutumlu, hukukun poetikasını, arkadaşlığın fenomenolojisini güçlü bir varlık ve hiçlik bilgisiyle ve bir şair duyarlığıyla çıkarırken okuru tanıklık ettiği zaman olgusunun neliğiyle karşı karşıya getiriyor.
Mehmet Akif Tutumlu, bir yandan Pessoa, Dickinson, Brecht gibi şairlerin şiirlerinde varlığın sessizliğini, hiçliğin ruhunu duyuyor; diğer yandan çokluk metafiziğe yüceltilip maddi alemden öte görülen felsefe edimini gündelik hayatlarımızın nesne ve ilişkilerini anlamakta bir araç kılarak düşünceye vücut veriyor.
Şair, hukukçu, eleştirmen Tutumlu, hukukun poetikasını, arkadaşlığın fenomenolojisini güçlü bir varlık ve hiçlik bilgisiyle ve bir şair duyarlığıyla çıkarırken okuru tanıklık ettiği zaman olgusunun neliğiyle karşı karşıya getiriyor.