Ülkemizin kasvetli, sıkıntılı, dertli ve gözü yaşlı günleri…
Her yönden “pompalanan” kara bulutların ülkeyi sarıp sarmaladığı bir zaman dilimi ve bu zaman diliminin baskısından ülkelerini kurtarmaya çalışan, emek veren, her türlü bedeli ödemeyi göze almış, and içmiş, inanıp iman etmiş serdengeçtiler…
İşte Halûk Kırcı, o zalim, gaddar günleri hafızasının imbiğinden geçirip süzerek çıkıyor okuyucunun karşısına ve o zaman dilimini adeta bir hatıra ziyafeti olarak sunuyor.
O günleri anlamak, kavramak ve ders çıkarmak isteyenlere, o zaman diliminin gerçeklerini, kendi yaşadıklarıyla açıp anlatmaya gayret ediyor.
O günlerin dostluklarını, arkadaşlıklarını, vefasını, dayanışmasını… kısacası “ülküdaşlık” gerçeğini müşahhas olaylarla sunuyor okuyucuya.
Abdullah Çatlı'yı, onun şahsında devleşen ve manasını bulan bir dönemin ruh ve gönül dünyalarından dem vuruyor ümitlerini yitirmemiş olanlara…
Ülkemizin kasvetli, sıkıntılı, dertli ve gözü yaşlı günleri…
Her yönden “pompalanan” kara bulutların ülkeyi sarıp sarmaladığı bir zaman dilimi ve bu zaman diliminin baskısından ülkelerini kurtarmaya çalışan, emek veren, her türlü bedeli ödemeyi göze almış, and içmiş, inanıp iman etmiş serdengeçtiler…
İşte Halûk Kırcı, o zalim, gaddar günleri hafızasının imbiğinden geçirip süzerek çıkıyor okuyucunun karşısına ve o zaman dilimini adeta bir hatıra ziyafeti olarak sunuyor.
O günleri anlamak, kavramak ve ders çıkarmak isteyenlere, o zaman diliminin gerçeklerini, kendi yaşadıklarıyla açıp anlatmaya gayret ediyor.
O günlerin dostluklarını, arkadaşlıklarını, vefasını, dayanışmasını… kısacası “ülküdaşlık” gerçeğini müşahhas olaylarla sunuyor okuyucuya.
Abdullah Çatlı'yı, onun şahsında devleşen ve manasını bulan bir dönemin ruh ve gönül dünyalarından dem vuruyor ümitlerini yitirmemiş olanlara…