“Uçarken, sanki zamanın ince pençesi çözülmüş, dünyaya kuşbakışıyla bakabilmek, imgelemi uzay boyutuna yaymıştı. Zamanın aslında Vedacı felsefede olduğu gibi bir yanılsama olduğunu anladım. Dönüşüme uğramak zorunda olan insan yaşamlarının, başlangıç ve sonu arasında geçeni tanımlamak için kullandıkları bir kavramdı o!..“
“Nihayet Türk edebiyatının da bir Saint-Exupéry'si oldu. Uçarken, zaman ve düşüncenin sınırlarında çıkılan boyutlar ötesi bir gezinti.“
Ahmet Ümit
“Uçarken, sanki zamanın ince pençesi çözülmüş, dünyaya kuşbakışıyla bakabilmek, imgelemi uzay boyutuna yaymıştı. Zamanın aslında Vedacı felsefede olduğu gibi bir yanılsama olduğunu anladım. Dönüşüme uğramak zorunda olan insan yaşamlarının, başlangıç ve sonu arasında geçeni tanımlamak için kullandıkları bir kavramdı o!..“
“Nihayet Türk edebiyatının da bir Saint-Exupéry'si oldu. Uçarken, zaman ve düşüncenin sınırlarında çıkılan boyutlar ötesi bir gezinti.“
Ahmet Ümit