Tabakat ve tefsir tarihi kaynaklarında, akla verdiği değerle ön plana çıkan, İslam düşünce dünyasını derinden etkileyen ve etkilemeye devam eden Mu'tezile mensubu âlimlerin yazdıkları birçok tefsirden bahsedilmektedir. Bu eserlerin çok azı günümüze kadar ulaşabilmiştir. Bunlar içinden günümüze kadar eksiksiz bir şekilde gelen en meşhur eser, Zemahşerî'nin “Kur'ân vahyinin hakikatlerini ve Kur'ân'ın tevili hususunda söylenmiş sözlerin kaynaklarını ortaya çıkarmak” amacıyla yazdığı Keşşâf tefsiridir. Keşşâf, mezhep aidiyeti fark etmeksizin kendi dönemi ve sonrasındakileri ciddi derecede etkileyerek tefsirler içinde haklı bir şöhret kazanmış, yerli yabancı birçok özel çalışmaya konu olmuştur. Bu tefsire yönelik ilgi günümüze değin artarak devam etmekle birlikte yapılan çalışmaların kahir ekseriyeti Zemahşerî'nin dilbilimsel ve kelâmî görüşleri ile Kur'ân'ın i'câzı meseleleri üzerine yoğunlaşmıştır. Onun tefsirciliği ve Keşşâf'ın bir tefsir olarak incelenmesi ise günümüze yakın bir zamana kadar maalesef dilbilimsel ve kelâmî görüşlerinin gölgesinde kalmıştır. Keşşâf, Zemahşerî'den sonra tefsir yazan hemen hemen herkesin bilgi aktarmak ya da eleştirmek maksadıyla başvurduğu temel kaynaklar arasında yer alan bir tefsir olmasına rağmen Halku'l-Kur'ân vd. kelâmî konularla özdeşleştirilerek ve bu gözle okunarak bir tefsir değil de sanki kelam kitabı/kaynağı gibi algılanır olmuştur. Elinizdeki bu çalışma Keşşâf'ı doğrudan bir tefsir olarak incelemek, Zemahşerî'nin tefsir literatüründe yer alan konularla ilgili görüşlerini, tefsir tarihinde durduğu noktayı ve tefsir yöntemini tespit etmek amacıyla yapılmıştır.
Tabakat ve tefsir tarihi kaynaklarında, akla verdiği değerle ön plana çıkan, İslam düşünce dünyasını derinden etkileyen ve etkilemeye devam eden Mu'tezile mensubu âlimlerin yazdıkları birçok tefsirden bahsedilmektedir. Bu eserlerin çok azı günümüze kadar ulaşabilmiştir. Bunlar içinden günümüze kadar eksiksiz bir şekilde gelen en meşhur eser, Zemahşerî'nin “Kur'ân vahyinin hakikatlerini ve Kur'ân'ın tevili hususunda söylenmiş sözlerin kaynaklarını ortaya çıkarmak” amacıyla yazdığı Keşşâf tefsiridir. Keşşâf, mezhep aidiyeti fark etmeksizin kendi dönemi ve sonrasındakileri ciddi derecede etkileyerek tefsirler içinde haklı bir şöhret kazanmış, yerli yabancı birçok özel çalışmaya konu olmuştur. Bu tefsire yönelik ilgi günümüze değin artarak devam etmekle birlikte yapılan çalışmaların kahir ekseriyeti Zemahşerî'nin dilbilimsel ve kelâmî görüşleri ile Kur'ân'ın i'câzı meseleleri üzerine yoğunlaşmıştır. Onun tefsirciliği ve Keşşâf'ın bir tefsir olarak incelenmesi ise günümüze yakın bir zamana kadar maalesef dilbilimsel ve kelâmî görüşlerinin gölgesinde kalmıştır. Keşşâf, Zemahşerî'den sonra tefsir yazan hemen hemen herkesin bilgi aktarmak ya da eleştirmek maksadıyla başvurduğu temel kaynaklar arasında yer alan bir tefsir olmasına rağmen Halku'l-Kur'ân vd. kelâmî konularla özdeşleştirilerek ve bu gözle okunarak bir tefsir değil de sanki kelam kitabı/kaynağı gibi algılanır olmuştur. Elinizdeki bu çalışma Keşşâf'ı doğrudan bir tefsir olarak incelemek, Zemahşerî'nin tefsir literatüründe yer alan konularla ilgili görüşlerini, tefsir tarihinde durduğu noktayı ve tefsir yöntemini tespit etmek amacıyla yapılmıştır.