İsveçli yazar Karen Tidbeck'in tekinsiz, ama tekinsiz olduğu kadar da olağanüstü dünyasına hoş geldiniz. İskandinav kültürünün alacakaranlığından ve melankolisinden doğan bu öyküler, güneşin dönmeyi bıraktığı bir dünyanın büyülü atmosferine sahip: Fantazyadan, büyülü gerçekliğe, bilimkurguya ve hayalî bir yaratığın Borgesvari taksonomisine kadar uzanıyor. Bu öyküler rahatsız edici; bir o kadar dakara mizahın engin zekâsınıiçeriyor. Tidbeck, bildiğimizi sandığımız dünyadan güçlü bir kopuş duygusu yaratarak, akla hayale sığmaz çok sayıda şeyin ortaya çıkabildiğibir yarığayönlendiriyor bizi.
“Daha önce Zeplin gibi bir şey okumadım. Belirgin bir şekilde Kuzeyli oluşunu saymazsak Karin Tidbeck'inhayal gücü hiçbir sınıfa girmiyor–usul usul, zekice, anlatılamayacak kadar tuhaf... Ve çeşitli. Ve tedirgin edici. Ve eğlenceli. Ve gizemli biçimde dokunaklı. Bunlar şahane hikayeler.”
- Ursula K. Le Guin
“Sade ve canlı, temkinli ve tuhaf… imkânsızlıkların harmonisiyle Tidbeck, esaslı bir ses.”- China Miéville
“Tidbeck'in tekinsiz ve rahatsız edici yazma yeteneği adeta tanrı vergisi. Bu harika, ustaca yazılmış öykülerde büyü usulca ortaya çıkıyor. Ormanlardan ya da topraktan geliyor veya kendi içinizde hep var ya da tamamen başka bir diyarda mevcut… insanı biraz sersemlemiş ve daha da fazla efsunlanmış halde bırakıyor.”
- Karen Joy Fowler
"Tanımlamakta zorlanılan bir hikâye bu. Nasıl desem, sanki dünya edebiyat tarihinin bir kolu yıllardır bilinmeyen bir yeraltı kaynağından akmış da, bu kaynak Tidbeck ile yüzeye çıkmış gibi. Çünkü Tidbeck'in anlatımı için en son kullanılacak kelime; yeni veya ilk. Zira Tidbeck öncesi ve sonrası olmayan gibi değil de
yıllardır devam eden bir kuşağın mensubu gibi yazmış öykülerini. Sadece biz bu kuşaktan habersizmişiz gibi. Çünkü onun metinlerinde kelimeler, var olan çağrışımlarına ek yeni çağrışımlar kazanıyor bir anda. Hatta sizin düşünce hatta hayal dünyanızda o çağrışım çok nadir tedavüle çıkmış olsa da."
- Buket Aşçı / Vatan Kitap
İsveçli yazar Karen Tidbeck'in tekinsiz, ama tekinsiz olduğu kadar da olağanüstü dünyasına hoş geldiniz. İskandinav kültürünün alacakaranlığından ve melankolisinden doğan bu öyküler, güneşin dönmeyi bıraktığı bir dünyanın büyülü atmosferine sahip: Fantazyadan, büyülü gerçekliğe, bilimkurguya ve hayalî bir yaratığın Borgesvari taksonomisine kadar uzanıyor. Bu öyküler rahatsız edici; bir o kadar dakara mizahın engin zekâsınıiçeriyor. Tidbeck, bildiğimizi sandığımız dünyadan güçlü bir kopuş duygusu yaratarak, akla hayale sığmaz çok sayıda şeyin ortaya çıkabildiğibir yarığayönlendiriyor bizi.
“Daha önce Zeplin gibi bir şey okumadım. Belirgin bir şekilde Kuzeyli oluşunu saymazsak Karin Tidbeck'inhayal gücü hiçbir sınıfa girmiyor–usul usul, zekice, anlatılamayacak kadar tuhaf... Ve çeşitli. Ve tedirgin edici. Ve eğlenceli. Ve gizemli biçimde dokunaklı. Bunlar şahane hikayeler.”
- Ursula K. Le Guin
“Sade ve canlı, temkinli ve tuhaf… imkânsızlıkların harmonisiyle Tidbeck, esaslı bir ses.”- China Miéville
“Tidbeck'in tekinsiz ve rahatsız edici yazma yeteneği adeta tanrı vergisi. Bu harika, ustaca yazılmış öykülerde büyü usulca ortaya çıkıyor. Ormanlardan ya da topraktan geliyor veya kendi içinizde hep var ya da tamamen başka bir diyarda mevcut… insanı biraz sersemlemiş ve daha da fazla efsunlanmış halde bırakıyor.”
- Karen Joy Fowler
"Tanımlamakta zorlanılan bir hikâye bu. Nasıl desem, sanki dünya edebiyat tarihinin bir kolu yıllardır bilinmeyen bir yeraltı kaynağından akmış da, bu kaynak Tidbeck ile yüzeye çıkmış gibi. Çünkü Tidbeck'in anlatımı için en son kullanılacak kelime; yeni veya ilk. Zira Tidbeck öncesi ve sonrası olmayan gibi değil de
yıllardır devam eden bir kuşağın mensubu gibi yazmış öykülerini. Sadece biz bu kuşaktan habersizmişiz gibi. Çünkü onun metinlerinde kelimeler, var olan çağrışımlarına ek yeni çağrışımlar kazanıyor bir anda. Hatta sizin düşünce hatta hayal dünyanızda o çağrışım çok nadir tedavüle çıkmış olsa da."
- Buket Aşçı / Vatan Kitap