Tamamen nüktelerden oluşan, iyi ve ciddi bir felsefi metin yazılabilir.
Ludwig Wittgenstein
Önce iyi haber. Bu kitap Slavoj Žižek'in görüşlerini eğlenceli ve ufuk açıcı bir derlemede bir araya getiriyor. Diğer kitaplarının aksine okura Žižek'in düşünce dünyasına ait, felsefe, politika ve cinsellik gibi pek çok konuya dair pasajlar sunuyor. Bu kısa kitapta gözlemlerinden iğnelemelerine, mizahından felsefi argümanlarına dek Žižek'i Žižek yapan her şey mevcut.
Peki kötü haber ne? Kötü haber yok. Karşımızda taklit edilmesi namümkün, şaşılası derecede bilgili Slavoj Žižek var. Žižek kendini politik doğruculuğun tam karşısında konumlandırıp mikrofonu eline alıyor ve "Derrida'nın çok sevdiği eski bir Yahudi fıkrası var…" diye söze başlıyor. Ne de olsa o, nükteleri felsefi iç görülere ulaşmanın kestirme yollarını sunan eğlenceli hikâyeler olarak görüyor. Tam da bu yüzden, "Bu gece olmaz canım, başım ağrıyor." klişesini, üç farklı şekilde anlatıp Hegelci üçlünün mantığını gözler önüne seriyor: Önce kadın migreni olduğunu söyler, ertesi geceyse kocası aynı şeyden şikayet eder, bir sonraki gece karısı, "Sevgilim, başım fena ağrıyor, beni rahatlatmak için biraz sevişelim!" diye haykırır. Bir bira şişesiyle ilgili fıkranın vurucu sonu, imleyen-imlenen ilişkisine dair Lacancı bir ders niteliğindedir. Ve ünlü aristokratlar fıkrasının ‘gerçekten müstehcen' versiyonundaki aile ağza alınmayacak şeyler söylemek yerine Hegelci düşünceye dair kısa bir ders verir.
Žižek'in Nükteleri, düşünürün şimdiye dek yayımladığı çalışmalarda -gün yüzüne çıkmamış notları da dahil- ele aldığı, alıntıladığı tüm fıkraları ve bu fıkraların farklı bağlamlarda farklı noktalara parmak basan farklı versiyonlarını içeriyor. Ve belki de en önemlisi, komedinin Žižek ciddiyetinin merkezinde yer aldığını bizlere hatırlatıyor.
Tamamen nüktelerden oluşan, iyi ve ciddi bir felsefi metin yazılabilir.
Ludwig Wittgenstein
Önce iyi haber. Bu kitap Slavoj Žižek'in görüşlerini eğlenceli ve ufuk açıcı bir derlemede bir araya getiriyor. Diğer kitaplarının aksine okura Žižek'in düşünce dünyasına ait, felsefe, politika ve cinsellik gibi pek çok konuya dair pasajlar sunuyor. Bu kısa kitapta gözlemlerinden iğnelemelerine, mizahından felsefi argümanlarına dek Žižek'i Žižek yapan her şey mevcut.
Peki kötü haber ne? Kötü haber yok. Karşımızda taklit edilmesi namümkün, şaşılası derecede bilgili Slavoj Žižek var. Žižek kendini politik doğruculuğun tam karşısında konumlandırıp mikrofonu eline alıyor ve "Derrida'nın çok sevdiği eski bir Yahudi fıkrası var…" diye söze başlıyor. Ne de olsa o, nükteleri felsefi iç görülere ulaşmanın kestirme yollarını sunan eğlenceli hikâyeler olarak görüyor. Tam da bu yüzden, "Bu gece olmaz canım, başım ağrıyor." klişesini, üç farklı şekilde anlatıp Hegelci üçlünün mantığını gözler önüne seriyor: Önce kadın migreni olduğunu söyler, ertesi geceyse kocası aynı şeyden şikayet eder, bir sonraki gece karısı, "Sevgilim, başım fena ağrıyor, beni rahatlatmak için biraz sevişelim!" diye haykırır. Bir bira şişesiyle ilgili fıkranın vurucu sonu, imleyen-imlenen ilişkisine dair Lacancı bir ders niteliğindedir. Ve ünlü aristokratlar fıkrasının ‘gerçekten müstehcen' versiyonundaki aile ağza alınmayacak şeyler söylemek yerine Hegelci düşünceye dair kısa bir ders verir.
Žižek'in Nükteleri, düşünürün şimdiye dek yayımladığı çalışmalarda -gün yüzüne çıkmamış notları da dahil- ele aldığı, alıntıladığı tüm fıkraları ve bu fıkraların farklı bağlamlarda farklı noktalara parmak basan farklı versiyonlarını içeriyor. Ve belki de en önemlisi, komedinin Žižek ciddiyetinin merkezinde yer aldığını bizlere hatırlatıyor.