Bu hikaye içinde çok fazla katkı olmayan organik bir yaşam öyküsüdür. 1980'li ve 2000'li yıllardaki Anadolu'nun sefil köy ve aile yaşamını anlatır.
Cahillik ve sefalet insanları kanser illeti gibi sarar. Bu illet onların aile, sosyal, din ve psikolojik yaşamlarını adeta harabeye çevirir. 1970'li yılların ikinci yarısından başlayarak 2000'li yıllara doğru; sefil, cahil, köylü aile ve çocuklarının dramatik öyküsü anlatılır.
Muzdarip oldukları yoksulluk, cehalet ve kibir sorunları yüzünden ailenin ne gibi sorunlarla karşılaştığı, ne gibi dramlara, ne gibi vahşetlere maruz kaldıkları doğal gerçekliği ile anlatılır.
Ayrıca seksenli ve iki binli yılların doğal ve doğal olmayan objeleri, o zamanların kültürü, olduğu şekilde anlatılır. O yılları yaşayanların bu hikâyeyi okuyunca kendilerini sanki bir an, zaman makinesi ile o zamanlara geri dönmüş gibi hissedeceklerini, bir solukta bu hikâyeyi okumak isteyeceklerini, edebiyatın içlerine bir çağlayan gibi aktığını duyumsayacaklarını umuyorum.
Bu hikaye içinde çok fazla katkı olmayan organik bir yaşam öyküsüdür. 1980'li ve 2000'li yıllardaki Anadolu'nun sefil köy ve aile yaşamını anlatır.
Cahillik ve sefalet insanları kanser illeti gibi sarar. Bu illet onların aile, sosyal, din ve psikolojik yaşamlarını adeta harabeye çevirir. 1970'li yılların ikinci yarısından başlayarak 2000'li yıllara doğru; sefil, cahil, köylü aile ve çocuklarının dramatik öyküsü anlatılır.
Muzdarip oldukları yoksulluk, cehalet ve kibir sorunları yüzünden ailenin ne gibi sorunlarla karşılaştığı, ne gibi dramlara, ne gibi vahşetlere maruz kaldıkları doğal gerçekliği ile anlatılır.
Ayrıca seksenli ve iki binli yılların doğal ve doğal olmayan objeleri, o zamanların kültürü, olduğu şekilde anlatılır. O yılları yaşayanların bu hikâyeyi okuyunca kendilerini sanki bir an, zaman makinesi ile o zamanlara geri dönmüş gibi hissedeceklerini, bir solukta bu hikâyeyi okumak isteyeceklerini, edebiyatın içlerine bir çağlayan gibi aktığını duyumsayacaklarını umuyorum.