İyi- kötü, güzel-çirkin, doğru-yanlış... Keşke hayat bize hep böyle keskin ayrımlar sunsaydı da yolumuzu kolayca buluverseydik.
Oysa çoğu insan bırakın dünyayı, kendini bile tanıyamadan, derinine inemeden geçiyor bu yaşamdan.
Kişiliğin dehlizlerinde saklı farklı benlerle yüzleşme cesareti gösterememekten belki. Ya da o derinliğin farkında bile olmadığından.
Zorunsuz Yalnızlık, Feride Dicle'nin Üsküdar Amerikan Lisesinde başlayıp dünyanın en iyi üniversitelerinden MIT'de kuramsal fizik doktorasına uzanan eğitiminden izler taşıyan; mikro evrenden makro evrene, bireyden topluma gidiş gelişler ağına dair bir roman. Karakterlerin yolları kesişip ayrılırken gerçekliğin durağan ve yekpare bir bütünlük değil, kırık bir aynadan yansımışçasına parçalı bir akış olduğu hissine kapılmaktan kendinizi alamayacaksınız.
İyi- kötü, güzel-çirkin, doğru-yanlış... Keşke hayat bize hep böyle keskin ayrımlar sunsaydı da yolumuzu kolayca buluverseydik.
Oysa çoğu insan bırakın dünyayı, kendini bile tanıyamadan, derinine inemeden geçiyor bu yaşamdan.
Kişiliğin dehlizlerinde saklı farklı benlerle yüzleşme cesareti gösterememekten belki. Ya da o derinliğin farkında bile olmadığından.
Zorunsuz Yalnızlık, Feride Dicle'nin Üsküdar Amerikan Lisesinde başlayıp dünyanın en iyi üniversitelerinden MIT'de kuramsal fizik doktorasına uzanan eğitiminden izler taşıyan; mikro evrenden makro evrene, bireyden topluma gidiş gelişler ağına dair bir roman. Karakterlerin yolları kesişip ayrılırken gerçekliğin durağan ve yekpare bir bütünlük değil, kırık bir aynadan yansımışçasına parçalı bir akış olduğu hissine kapılmaktan kendinizi alamayacaksınız.